Belediyelerin Hizmet kollarının değişmesi ve gelişmesinin asıl nedenlerinden biri: “Göz Boyamak”. Başarısız bir belediyenin muhakkak yaptığı işlerdir bunlar. Belediye başkanlarını kolay yoldan başarılı imiş gibi göstermek.
Türkiye’de son dönemde değişen yerel yönetimlerin kuruluşlarını görmekteyiz. Yerel yönetimler kuruluşları bundan 10-15 yıl öncesine kadar çöp toplama, yol ve altyapı düzenleme, su getirme gibi halkın rutin işlerini yaparken, şimdilerde özellikle Starbucks gibi kahveci dükkanları açma, yurt inşa etme, lokanta açma gibi daha farklı hizmet kollarını da yapmaya başladı.
Bu hizmet kollarının gelişmesinde üç önemli detay var. Birincisi yerel yönetim kuruluşlarının siyasallaşması. İkincisi değişen istekler ve üçüncüsü ek bütçe yaratma meselesi.
Belediyeler siyasallaştıkça belediye başkanının PR’ını yapan kuruluşlar haline geldi. Belediye’ye ait herhangi bir araç, kuruluş ve ekipmanın üzerinde belediye başkanının resmini veya ismini görmektesiniz. Bu durumu çoğu zaman itici bulunmaktadır. Çünkü bu kuruluşların zaten hali hazırda yapması gereken hizmetleri yapmasından dolayı belediye başkanı için artı değer katacak olaylar değildir. Yapması gereken hizmetleri eksik veya yeterli yapamayan belediye başkanları da aslında başarısızlıklarını ya bu şekilde isimlerini ve resimlerini belediyeye tüm mal ve hizmetlerin üzerine koyarak gidermeye çalışmakta ya da belediyenin asıl görevi olmayan kahve dükkanı açmak gibi göz boyayıcı işler yapmaktadır. İşte hizmet kollarının gelişmesinin asıl nedenlerinden biri budur: “Göz Boyamak”. Başarısız bir belediyenin muhakkak yaptığı işlerdir bunlar. Belediye başkanlarını kolay yoldan başarılı imiş gibi göstermek.
Şu bir gerçektir ki gelişen teknoloji ve imkanlarla birlikte artık yol, su ve altyapı hizmetine göre oy verme azalmıştır (Anadolu’daki Taşra Belediyeleri dışında). Bunun nedeniyse artık altyapı, yol yapma ve çöp toplama gibi hizmetlerin günümüzde zaten yapılmış ve yapılıyor oluşudur. Belediyeler de doğal olarak yapılmış ve yapılmakta olan hizmetleri aksatmadan ek hizmetlerde yapmaya başlamaktadır. 10 yıl önce vatandaşların birincil önceliği altyapı ve yolken, şu anki önceliği ise sosyal yardım ve vakit geçirilebilecek alanların fazlalığıdır.
Son dönemde ekonomideki bozulmalar insanların refah durumunun bozulmasına yol açmış durumda. Açlık sınırının asgari ücreti geçtiği ve emekli aylığının da asgari ücretin çok altında kaldığı bir durumda insanlar doğal olarak kamu kuruluşlarından ek destek istiyorlar. Belediyelerin bütçelerinin yaklaşık %40 ila %50’si sosyal yardıma gitmektedir. Elbette bu rakamlar belediyeden belediyeye değişse de genelde bütçesinin %50’si oranında sosyal yardımlar yapmaktadır. Belediyelerin bütçelerinin yarısı, halkı memnun etmek adına halka sosyal yardım olarak geri dönmektedir. Belediyelerin sosyal yardıma bu kadar bütçe ayırması, onların yıl boyunca ekonomik sıkıntı yaşamasına sebep olmaktadır. Belediyeler de bu sıkıntıları gidermek adına ek gelir yaratacak hizmet kolları yaratmaktadır.
Belediyelerin kahveci dükkanı ve otel açması, bu ek gelir yaratma hizmet kollarına girer. Bu hizmet kollarının açılmasını anlayabilmek için öncelikle belediyelerin bütçelerinin nasıl oluştuğunu bilmemiz gereklidir. Belediyelerin bütçeleri 4 şekilde oluşur. Birincisi belediyelerin merkezi idare bütçesi üzerinden aldığı yüzdelik üzerinden bütçedir. Büyükşehirler genel bütçenin %6’sını alırken, büyükşehir dışındaki ilçe belediyeleri %4.5, diğer belediyelerse %1.5 civarında bir bütçe alabilmektedir. Elbette bu bütçeler belediyeler için yeterli olmamaktadır. İkinci bütçe, belediyelere kanunda tanınan vergi toplamadan gelen bütçedir. Belediyeler kendi sınırları içerisinde emlak ve bina vergisi gibi vergileri toplayarak kendilerine bütçe yaratmaktadır. Üçüncü bütçe, belediyelerin taşınmazlarının kiralanması ve satılmasıyla gelen bütçedir. Belediyelerin son bütçe ve dördüncü bütçe türü ise iştirak üzerinden açtıkları ve az önce yazımızda belirttiğimiz kahveci dükkanı ve otel açma gibi hizmetlerden elde ettikleri gelirlerdir.
İşte günümüzde belediyelerin hizmet kollarının gelişmesinin ve özel sektör
kuruluşu gibi davranmasının altında yatan temel nedenler bunlardır. Kanun koyucuların, yerel yönetimlerin hizmet yaparken bu temel sorunlara yoğunlaşması gerektiğini ve belediyelerdeki bu sorunları bitirerek bu kuruluşları yeniden bir tanım kazandırması gerektiği kanaatindeyim.
Comments