top of page

DÜNYANIN EN GÜVENLİ LİMANLARINI İNŞA EDEN TÜM ANNELERİN GÜNÜ KUTLU OLSUN

Yazarın fotoğrafı: Asenat Meryem YAVAŞ Asenat Meryem YAVAŞ

‘’ Bizleri önce bir müddet karnında, sonra kollarında ve ölünceye kadar da kalplerinde taşıyan annelerimize gösterilecek sevgi ve saygıya ortak olabilecek başka bir varlık yaratılmamıştır. ’’

Anne nedir? Dünya’ya can getiren yaşam kaynağıdır. Bir insanın hayatı anne karnında başlar. İnsanın ilk mürebbîsi annesidir. Anne tek başına bir okul’dur. Nesillerin yetiştirilmesine öncülük eden, topluma yön veren, en büyük terbiye edici vazife annelerindir.

Bir çocuğun kalbine sevgiyi, merhameti, hoşgörüyü öğreten  Anne’dir. Tek bir bakış  ile anlaştığınız, en sessiz halinizden tüm derdinizi anlayan, hayatınızda ki tüm boşlukları doldurmaya her an hazır, sonsuz engin bir muhabbet ile daima sizi dinleyen  Anne’dir.

Topluma yön veren kimselerdir. Gelecek nesilleri sağlam rûhâniyette büyütme mücadelesi veren yorgun savaşçılardır. Vatanına, milletine faydalı bireyler olsun diye kendi hayatını geri planda tutan kimselerdir. Sağlıklı, inançlı bir toplum için en büyük görev annelerin omuzlarına yüklenmiştir. 


"Cennet onların ayakları altındadır." buyuruyor Efendimiz (s.a.v). Bizleri Allah’ın sonsuz tecellesi ve mucizesi ile dokuz ay karnında taşıyan, yanımızdan hiç eksik olmayan, büyük fedakarlık örnekleri annelerimize dinimiz büyük bir kıymet atfeder. Cahiliye döneminde kadınları hakir gören zihniyet, İslam’la birlikte reddedildi ve kadınlara hak ettikleri değer geri verildi. Kadınların en önemli yaradılış gayelerinden olan annelik ise Peygamber Efendimiz'in ifadesiyle “ayakları altına cennet serilen” bir makam oldu.

Siz hiç güvenli limanlarınızdan ayrıldınız mı? Hikaye şöyle başlıyor. Ülkesine, Ülküsüne sevdalanan çocukların bir düş  görmesi ile başlıyor. Düşlerinde düşmanlar, vatan hainleri, kalleşler Ülkelerine saldırıyor. Her biri arkalarında onları mahşer gününe kadar bekleyecek bir anne bırakıyor. Vatan evlatlarının anneleri de düş  görüyor. Evlatları büyümüş. Askerlik vazifesini, vatan borcunu tamamlayıp ocağına dönmüş. Evlenmiş, evlat sahibi olmuş. Bu düşlerin hepsi yarım kaldı. Vatanlarının her bir toprak parçası için bu düşleri yarım bıraktılar. Annelerinin onların için inşa ettiği güvenli limanları bırakıp, Vatanı için güvenli limanlar inşa eden evlatların düşleri yarım kaldı. Sessizce tutulan yasın, sessizce dökülen gözyaşının, mahşere kadar sessiz kalan ruhların en sessiz olduğu gün …


Bugün  Anneler  Günü …


Her şehidin ayrı bir hikayesi vardır. Her gördüğünüz şehit resminin bambaşka hikayesi vardır. Gözlerinizi kapattığınızda  bir annenin feryadını duyarsınız. Her şehit hikayesinde zihninizde,  Nasıl Oluyor?,  Anaları Nasıl dayanıyor ? .. sorusu beliriyor. Alıştıklarını, hayatın onların için devam ettiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Acıya, ayrılığa alışamazsınız. Üzerine sadece zaman kavramı ile yaşamayı öğreniyorsunuz. Acı ile yaşamayı öğreniyorsunuz. Her bir derdinize eskisi gibi dertlenemiyorsunuz. Mahşere kadar gün sayıyorsunuz. Ayrılığın ne kadar yaman olduğunu tüm ruhunuzla yaşıyorsunuz. Toprak altında yatan binlerce vatan evlatlarının annelerinin de mahşerde kavuşacağının günlerini sayıyorlar. Bununla yaşıyorlar. Gencecik evlatları toprak altında tek başına bırakmıyorlar. Şanslı Türk Bayrağımıza sarılı, mahşer gününe kadar  toprağa emanet ediyorlar.

 

Karanlık dağların bir türküsü vardır:

Vatanına göz dikeni ez oğlum,

Dostun kim düşmanın kim sez oğlum,

Tarihini şerefinle yaz oğlum..

Yüce Dağların yiğitleri, analarınız sizi bekler. Sessizce maşher gününü bekleyen tüm fedakar ŞEHİT ANNELERİ’nin GÜNÜ KUTLU …

 

"Gazze’de her gün 37 çocuk annesini kaybediyor." 

 

Dünyada en kısa sürede en fazla çocuğun öldürüldüğü yer: GAZZE

O çocuklar ile beraber anneleri de öldü.

 Bu fotoğraf ne anlatıyor? … Bir önce ki gece, birkaç saat önce açlıktan ölen çocuklarının sayısı artmasın diye mücadele veren anneleri anlatıyor. Çoçuk bedenlerinin açlığa daha fazla dayanamayacağını çaresizlik içerisinde izleyen anneleri anlatıyor…


Gazze’deki Anneler tüm Dünya’ya seslendi:

"Dünyanın diğer yerlerindeki kadınlar gibi güvenli şekilde yaşamak istiyoruz."

"Bir önce bu savaş bitmeli, dünya ülkelerinden insani yardımların Gazze'ye girişini sağlamasını istiyoruz."


"Daha önce yaşamadığımız sıkıntılar çekiyoruz. Oğlumu kaybettim. Bir anne’nin evladını kaybetmesi, ruhunu kaybetmesi demek."


Bir başka anne Meha Haşan, "İsrail'in evimizi bombalaması sonucu 9 yaşındaki oğlumu kaybettim, kızım da ağır yaralandı."


Filistinli anneleri, tüm dünya annelerine, yanlarında olma, kendilerine destek verme çağrısında bulundu.


7 Ekimden bu yana Gazze’de devam eden soykırımda en büyük çaresizliği anneler yaşıyor. Çoçuklarının açlıktan ölmelerine tüm dünya'nın seyirci kalması canlarını daha fazla yakıyor. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 944'ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere 34 bin 904 Filistinli öldürüldü, 78 bin 514 kişi yaralandı. Binlerce anne, evladını yitirirken, bir o kadar çocuk da annesiz kaldı. Su yok, yiyecek yok, kıyafet yok. 155 binden fazla hamile veya emziren kadın bulunuyor. Temel ihtiyaçlara erişim kısıtlı ve az olduğundan ölümler giderek artıyor. Anneler çaresizce evlatlarının kollarından kayıp gidişini izliyor. Savaşın artık kadınlara ve çocuklara yönelik olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Fotoğraflar çok şey anlatıyor. Açlık ve korku içinde insani olmayan şartlarda yaşadıkları ile hayatta kalma mücadelesi veren Anneleri anlatıyor. Çaresizliklerini çocuklarına hissettirmemeye çalışan binlerce Anne… son ana kadar mücadele vermeye devam edecek, savaşın biteceğine inanan Gazze Anneleri… Anneler Gününüz Kutlu Olsun.

Comments


bottom of page