top of page

HANIM

Yazarın fotoğrafı: Zeynep KaradenizZeynep Karadeniz

Herkese merhaba, bu yazımda 1988 yapımı olan ve Halit Refiğ'in yaptığı Hanım filminin bende bıraktığı izlenimleri aktarmaya çalışacağım..

Öncelikle kendisine ait bir dünyası olan Olcay teyzenin ve kedisi Hanım'ın hayatı ekseninde dönen bu filmin konusu ve işleyişi şu şekilde: ''Osmanlı paşası torunu Olcay hanım (Yıldız Kenter) yıllar önce bir deniz kazasında yüzbaşı olan kocasını kaybetmiştir. Şimdi ise rahim kanseridir ve ölüm korkusuyla yaşamaktadır.

Ancak asıl korkusu tek dostu ve canlı varlığı olan kedisine ölümünden sonra kimin sahip çıkacağıdır.''


Karanlık ve buhranlı yaşamının sessiz çığlığı, küçük kedisi Hanım'ın miyavlamaları ve onun gözündeki anlamından oluşuyordu Olcay teyzenin.

Kendi kurduğu dünyanın dışındakiler, bir hayli harcıalem ve tehditkardı.

Kedisine sıcak bir ev olabilecek güvenilir kapı arayarak geçirdiği son dönemlerinde, çaresizliğinin kadehinden yudum yudum bize de içirdi Olcay teyze.

Film aslında bu kadehte bir bağın ve sevginin ihtiraslı şevkini safi duygularla yansıtarak sunuyor izleyenlere.


Bu duygularda bir iyi niyet ve ardından gelen üzüntü çokluğu var, çünkü insan iyi niyetini kendisinden başka kimsede bulamayınca herhangi bir nesne, herhangi bir hayvanda veyahut bir bitkinin yaprağında buluyor, haliyle üzülüyor da bir yandan ''Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?'' Diye düşünerek.

Olcay teyzenin de bu iyi niyeti kızında bile bulamayıp, kedisi Hanım'da bulması gibi..


Yıllar önce deniz kazasında kaybettiği hayat aşkının muhayyilesini kedisi Hanım'ın tasavvuru ile görüyordu Olcay teyze, kocasını kaybetmişti evet ama içindeki aşkının derin ve manevi anlamını hala yaşatıyordu..


Aşıktı ve özlüyordu kocasını, her seven gibi..

Kedisi Hanım'ı bir kurtarabilse, kavuşmaları mümkün olacak elbet. Ama bir yuva, bir ev, sıcak bir süt ve güven verebileceği kimsesi yoktu Hanım'ın.

Çaresizliğin, özlemin ve güvenin yerini bulmaya çalışırken bize de nüfuz ediyor arayışı sevgili Olcay teyzenin..

Çağının ötesinde yaşayan bir kadın, dışarıdakilere uzak ve yabancı. Bu uzaklık ve yabancılıkta haklı da, kim rahatsız olmaz ki sarpa sarmış ve çoktan bozulmuş insanların oluşturduğu tuhaf dünyanın içinde bulunmaktan..

Comments


bottom of page