top of page

HAYATINIZI SWOT ANALİZİ İLE BAŞTAN YAZIN

İçinde yaşadığımız teknoloji çağında insanlar artık her gün, her dakika yüzlerce uyarana maruz kalıyor. Bu uyaranların fazlalığı ise dikkat süresini kısaltıp, odaklanma problemlerine sebep oluyor.

Özellikle çocuklar ve ergenlerde bu durum kendini daha çok internet bağımlılığı şeklinde göstermekte, internet bağımlılığı ile DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar arasında da pozitif bir anlamlı ilişki olduğu bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır.[1] Yalnızca çocuklar değil, yetişkinlerde de internet bağımlılığı ve dikkat süresinin kısalması günlük hayattaki rutinleri etkileyip en basit işleri bile tamamlayamamayı ve bunu takip eden sürekli bir başarısızlık duygusunu tetikliyor. Peki bununla nasıl başa çıkabiliriz?


İşletme alanında kullanılan temel analizlerden biri olan SWOT Analizi, işletmelerin iç ve dış çevre analizini yapmak, böylece rekabet avantajı sağlamak için kullandığı araçlardan biridir. Baş harflerini aşağıdaki görselde belirtilen kelimelerden alan SWOT, en temel haliyle şu şekildedir;

Normal şartlar altında SWOT Analizi, işletmelerin kendi içlerindeki güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkarmak ve rekabet ettiği pazardaki diğer firmalara karşı olası fırsatları ve tehditleri belirlemek amaçlı kullanılır. Esas sorumuza gelecek olursak, bunu nasıl günlük hayatımızı daha iyi hale getirmek için kullanabiliriz?


İşletmelerin de tıpkı insanlar gibi doğum, yaşam ve ölüm döngüleri vardır. Bu döngüyü olabildiğince uzatmak için işletmeler güçlü ve zayıf yönlerini ne kadar iyi bilir, fırsatları ve tehditleri ne kadar iyi tespit edebilirse aynı oranda başarılı olma ve daha da önemlisi, başarıyı sürdürme ihtimalleri artacaktır. İnsanlara dönersek, doğduğumuz andan itibaren hayata karşı bir mücadele içinde yer almaya başlarız, yaşadığımız tüm iniş ve çıkışlar bizi yolumuzda ileri taşırken bizden eksildiğini düşündüğümüz şeyler dahi aslında çok pahalı bir mülk olarak, yani tecrübe şeklinde bize katkı sağlar. Teknoloji çağının insanları olarak ise gözümüzü açtığımız andan itibaren kendimizi çılgın bir maratonun içinde buluyoruz; tüketim maratonu. Görünmez bir ses sürekli, sahip olduğumuz hiçbir şeyin bize yeterli gelmeyeceğini, hep daha fazlasına ihtiyaç duyduğumuzu telkin ediyor ve bunu sınırsız bir kaynak varmışçasına reklamlarla, sosyal medya içerikleriyle destekliyor.


Doğasına aykırı bir şekilde üretimden tamamen uzaklaşıp tüketime odaklanan insan da elinde hiçbir şey kalmayınca en sonunda kendini tüketmeye başlıyor.


Kendisi dışında herkesin çok başarılı, çok mutlu, çok sosyal, çok varlıklı olduğu gibi sanrılara kapılan insanlar sonunda derin bir umutsuzluğa düşüp tam bir başarısızlık örneği olduklarını düşünmeye başlıyor. Sonrasında ise adeta felce uğramış gibi yapacakları hiçbir şeyin asla yeterli olamayacağı düşüncesiyle gündelik işlerini dahi aksatmaya başlıyor ve bir düzensizlik sarmalının içinde kayboluyor. İşte bu noktada SWOT analizi şu şekilde devreye girebilir:


Strengths (Güçlü Yönler): Çalışmak ve çabalamak her şeyin anahtarı olsa da her insan belirli konularda diğerlerinden daha becerikli olmaya yatkın şekilde doğar. Kimileri için bu el becerisi gerektiren sanatlardır, kimileri spora meyillidir, kimileri müthiş bir müzik kulağına sahiptir, kimilerinin küçüklükten itibaren sayılarla arası çok iyidir, bazıları ise çok iyi konuşmacılar veya dinleyicilerdir, liste uzar gider. Siz de çocukluğunuzdan itibaren bugüne dek hangi işi yaparken en az zorlandığınızı, en çok keyif aldığınızı, kendinizi iyi ve başarılı hissettiğinizi bir düşünün. Aklınızda belirecek ilk birkaç fikir sizi diğerlerinden farklı kılan güçlü yönleriniz olacaktır.


Weaknesses (Zayıf Yönler): Her madalyonun iki yüzü olduğu gibi her insanın da diğerlerine göre doğal olarak daha arka planda kalmayı tercih ettiği veya üzerine düşmeyi istemediği özellikleri olabilir. Bunlar güçlü yönlerde bahsedildiği gibi aynı şekilde belirli beceriler de olabilir, kişilik özellikleri de olabilir. Örneğin bazı insanlar diğerlerine göre daha kapalı görüşlü, çabuk öfkelenebilen, sabırsız, çatışmaya meyilli olabilir. Bir işi yaparken zorlandığınız veya diğer insanlarla iletişim kurarken (aile, arkadaşlar, iş ortamı vs.) anlaşmazlığa düştüğünüz noktaları düşündüğünüzde genellikle benzer konularda veya şekillerde sorun yaşadığınızı görebilirsiniz, bunlar farkında olmanız ve mümkünse geliştirmeniz gereken zayıf yönlerinizdir.


Opportunities (Fırsatlar): Kendi içimizde güçlü ve zayıf yönlerimizi belirledik, sıradaki adım bunları kullanarak etrafımızda var olan fırsatları değerlendirmek veya oluşabilecek fırsatları öngörmek olacaktır. Bir örnekle anlatacak olursak, diyelim ki pazarlama alanında çalıştığınız mevcut işinizden memnun değilsiniz ve başka bir iş arıyorsunuz. Güçlü ve zayıf yönlerinizi analiz ettikten sonra belki de sizin için uygun işin aslında finans alanında olduğunu ve bu işin gerektirdiği yeterliliklere daha çok sahip olduğunuzu, farklı bir alanda başarılı olma ihtimalinizin daha yüksek olduğunu görebilirsiniz. Ya da belki de dışadönük, atik, risk almayı seven bir insan olduğunuzun farkına vardınız, bu durumda sizin için girişimci olmak en doğru yol olabilir. Bazen mevcut düzenimiz etrafa daha geniş bir perspektifte bakmamızı engelliyor olabilir, oysa ki kimi zaman tüm düzeninizi alt üst etmek, farklı olmaya cesaret etmek, yani bir “outlier”[2] olmak sizi hayal dahi edemeyeceğiniz noktalara yükseltebilir. Çevrenizdeki tüm fırsatları analiz etmek bu yüzden çok önemlidir.


Threats (Tehditler): Çevre söz konusu olduğunda madalyonun ön yüzünde fırsatlar varken, arka yüzünde tehditler karşımıza çıkar. Bunları, kendinizin daha iyi bir versiyonunu oluştururken, etrafınızda sizin müdahale şansınız dışında gelişebilecek olaylar şeklinde tanımlayabiliriz. Fırsatlar bölümündeki örnekten devam edecek olursak, diyelim ki mevcut işinizi bırakıp bir girişimci olmaya karar verdiniz ve işten çıktınız, elinizdeki sermayenin tümünü de iş planınıza yatırdınız. Tüm bunları aniden meydana gelen politik bir olay sonucunda ortaya çıkan ekonomik kriz takip edebilir ve iş yapmaya karar verdiğiniz sektör ne zaman biteceği belirsiz bir durgunluğa girebilir. Bu yönden bakıldığında tehditleri öngörmek ve proaktif davranmak çok zordur fakat planınız doğrultusunda ortaya çıkabilecek olumsuz durumları benzer yollardan geçmiş kişilerin tecrübelerinden faydalanarak öğrenmek veya durum bağlamında oluşabilecek sıkıntıları bertaraf etmenin yollarını yedek planlarla kenarda tutmak alternatif çözüm önerileri olabilir.


İşletmelerin kendilerini ve rakiplerini analiz etmek için kullanılan SWOT analizi, böylelikle insanların da kendilerini ve çevrelerinde olup bitenleri ölçüp hayatlarını daha iyi yönetmeleri için kullanılabilir. Yönetim alanının duayenlerinden Peter Drucker’ın dediği gibi; “Ölçemediğin şeyi yönetemezsin.”

[1] Çokluk, G. F., & Pekel, H. (2023). 14-15 Yaş Arasi Ergenlerde İnternet Bağımlılığının, Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Ve Depresyon İle İlişkisi. The Journal of Academic Social Science, 144(144), 288-304. Makale linki: https://asosjournal.com/?mod=tammetin&makaleadi=&makaleurl=78ed2679-cca5-4b46-a55b-08a6e9abbe18.pdf&key=71410 [2] Okuma önerisi: Malcolm Gladwell tarafından yazılan Outliers: Çizginin Dışındakiler isimli kitap, aykırılıkların ve sıradan düzenin dışına çıkabilmenin nasıl büyük başarılara evrilebileceği konusunda oldukça ilham verici bir kitap.

Opmerkingen


bottom of page