top of page
Yazarın fotoğrafıMustafa Gökoğlan

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM KİME YARAR?

İki devletli çözüm, İsrail—Filistin Çatışmasını çözmek için “iki grup halk için iki devlet” yaklaşımı olarak görülüyordu.

Bu yaklaşım ise İki devletli çözüm, Ürdün Nehri’nin batısındaki İsrail Devleti’nin yanında bağımsız bir Filistin devleti öngörmektedir. Bu politika yıllardır devam ettirilmeye çalışıyor. Evet 1990’ların sonunda, İsraillilere ve Filistinlilere kendi topraklarını verecek bir anlaşmaya varılabileceği umudunu yaratmıştı. Kutsal görülen topraklarda ne yazık ki 1967( Altı gün) savaşında yenik çıkan Mısır, Ürdün, Suriye ve diğer ülkeler kutsal Kudüs’ü korumak için alternatif bir yol çizmişlerdi. Günümüze kadar gelinen noktada İsrail’in saldırıları bunu engelliyor. Bu saldırı ve katliamlar İsrail yönetiminde bulunan Netanyahu’yu seçim ile boykot ederek göndermede kararlı..


İsrail'de Başbakan Bünyamin Netanyahu öncülüğündeki koalisyon hükümetinin yargı reformu düzenlemesine karşı protestolar 2023 şubat ayında boy göstermişti. Her hafta olduğu gibi en yoğun katılımlı gösteriye ev sahipliği yapan Tel Aviv'de Yahudi protestocular, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde tutulan Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu kesimde Kaçırılan ve Kayıp esirleri bulmak için karşıt gösteriler ve pankartlar açarak Mevcut iktidarı sallantıya götürecek.


Yargı meclisinin Meclisteki Anayasa, Hukuk ve Adalet Komisyonu, Yüksek Mahkeme'nin bazı yetkilerini Meclise devreden ve mahkemenin temel konularda yargı denetimi yapma yetkisini fiilen ortadan kaldıran teklifin, "Temel Yasalar: Yargı" başlıklı ilk aşamasını onaylamıştı Teklif, 7 "hayır" oyuna karşılık 9 "evet" almış bulunuyordu.


Zaten Radikal Yahudiler'in başkaldırış göstermeleri İsrail Devletin'in muhafazakar kökten-dinci görünümlü halkın bu gelişmelerden sonra Netanyahu'ya karşı en sert dille gösteriyorlar


7 ekimden bu yana Hamas'ın "Aksa Tufan'ını başlatması, israil iç kamuoyununda büyük rahatsızlık gösterse de hükümet'in kendi Karar mekanizmaları büyük bir koz almış bulunuyor. Savaşın paramiliter bir örgüt ile devlet arasında çatışmaların sürmesi Mazlum Filistin halkına bedel olarak misliyle geri dönmesi ve soykırımla sonuçlanması Netanyahu'yu daha da güçlendirmesi yanlış olmaz..


Şuanda da 15.000 Mazlum insanın katili olan Terör devleti "İsrail" bumerang gibi kendilerine dönmüş bulunmakta.


Başta Türkiye, Orta Doğu ve Avrupa'da Gösteri ve Mitinglerin son sürat şekilde yayılması Dünya gündeminde Terör devleti olan İsrail’in dünya gözü önünde vahşeti yapması Modern insanlığın bir kara Lekesi olarak hafızalara girdi.


İsrail BM'nin taksim kararını dikkate alarak 14 Mayıs 1948'de sınırlarını açık bir şekilde ilan etmediği İsrail devletini kurduğunu duyurmuştu. Kararın Filistinlilere devlet kurma hakkı verdiği ikinci kısmı ise görmezden gelinmişti.


Öte ki yandan uzun yıllardır Filistin lideri olan Laik Mahmud Abbas bu savaşın içinde pasifize edilerek Hamas'ın etkin olduğu bölgelerde sessizliğini koruyor.

Batı şeria yönetiminde bulunan Abbas kendi karar yönetimini tamamen bitirme noktasına getirdi.


Mahmud Abbas'ın BM'de Gözlemci statüsünde bulunup sesini duyurmaması

Gazze'de olan katliamların Filistin yönetiminin bir sonucudur. Filistin toprakların gasp edilmesi Filistin yönetiminin BM’de sert dille karşı çıkmaması Filistin halkının kendi kaderine bırakıldığının en net göstergesi.


Gazze sınırında komşu ülkelere dağılan filistin'li nüfus kendi topraklardan boşaltılarak genişleyen israil sınırına Aslında Altın Tepsi sunuluyor. Filistinsiz Gazze yaratılıyorken filistin politikasını benimseyen islam ülkeleri milyonlarca insan’ın kaderini değiştirecek hamleleri devam ederse sadece bu politika israil’in menfâatini sağlayacaktır.iki devlet’li çözüm Reel politika olarak görülse de tam anlamıyla çöpe atılmış durumda.. katliamı önlemek,barışı sağlamak için adımlar atılsa bile bu iki devlet’li çözüm olamayacağı kesin. Dünya kamuoyu sessizliğini korusa da Arap islam ülkeleri katlamı durdurmak için çaba sarfediliyor. Ama ne yazık ki katliamı önleyeceği anlamına da gelmiyor.


Bu Savaş Calut ve Talut’un savaşı

Talut, beni İsrail oğullarının ileri gelenlerinden, hükümdar çıkması beklenen ailelerinden değildi. O, Fakir tabakadan bir halk çocuğuydu.İsrail oğulları, kendileri için kurtarıcı lider isteyince yüce Allah, onlara Talut'u seçtiğini peygamberleri aracılığı ile iletince buna itiraz ettiler. Zira beklentilerinin tam tersi istikamette bir tercihti. Nimetlerin sahibi, dilediği nimetini bahşeden yüce güç, kimi seçeceğini onlara soracak değildi. Takdir Talut'tan yana işlemiş, kurtarıcı Lider Talut'u seçip üstün kılınanlardan olmuştu.

Filistinli Beni israilden olan Hz.Davud Calut'a karşı geldi. Zalim yenilmez, iri yarılı hükümdar olan Câlút, cenk sahasında gücüne güvenerek Hz.Davudu küçümsemişti.

Davud Aleyhiselam o kavimde sapan ve taşı iyi kullanan genç, sapanı Taşa bağlayarak Yenilmez CALUT'u Alnından vurarak ve yüzükoyun yere düşürerek orada öldürdü ve hükümdarlığını ele aldı.


Bu savaş gösteriyor ki;

Geçmişten beri

HAK ile BATILIN

İMAN ile KÜFRÜN savaşı kıyamete kadar sürecek...

Selam olsun mazlum şehitlere.

תגובות


bottom of page