Çok sevgili bir avukat arkadaşım sayesinde öğrenmiş olduğum üzere ‘’ 35 farklı barodan 1330 avukat toplanıp terörist elebaşı Öcalan’la görüşme taleplerini ve özgürlük çağrılarını kamuoyu ile paylaştılar. ‘’ haberi atan arkadaşım bir gazi çocuğuydu.

Son dakika tercih değiştirip hukuk okumuş, en büyük hayali babasının davasını sürdürmek, mahkeme salonlarında intikamını almak olan idealist bir hukukçuydu hem de. Görüştük sonrasında, gözlerindeki öfke hayal kırıklığına dönüştü. Hep yerinde sayıyorken biz milliyetçi avukatlar, bu şer birliği nasıl olur da böyle kolay birlik olur? dedi. Sitem ettik beraber, kızdık. Sonra o evine gitti, ben yazmaya başladım.
Bugün terörle mücadele kapsamında verdiğimiz şehitlerin, kaybettiğimiz canların, ödediğimiz bedellerin haddi hesabı yok. Terörle mücadeleyi, dağda, mecliste, medyada vermekle kalmıyor, futbol sahasında Öcalan pozu veren futbolcudan tutun, elebaşı Apo’yu içerden çıkarma idealiyle okuyan avukatlara, dağdaki askeri tedavi etmek için vatan evlatlarının vergileriyle okul okuyan doktorlara kadar veriyoruz, daha doğrusu vermeye çalışıyoruz. Ama bunun da ötesi var...
PKK terör sempatizanı olmanın öyle meşru yollarını buldu, öyle kalıplara soktu ki örgütünü; yaptığı propaganda ile ulus içinde ulus inşa etti resmen. Bugün istiklal marşını okumaktan imtina eden, il ve ilçelerin adını kafasına göre değiştiren, Kürdistan hayali kuranların, bu idealle büyüttüğü çocuklardan oluşan bir nesil var karşımızda: İmralı heyeti
Bugün bu ülkede bölücü bir terör örgütü lideri olmasının yanı sıra elinde onlarca sivilin, kundaktaki bebeğin, askerin kanı olan bir katile ‘’ Sayın’’ denmesine alışmamızı bekliyorlar.
Bu avukatların hiçbiri salak değil, her biri terörle mücadele kanunu defalarca okumuş, açıklarını da çok iyi biliyorlar. Adalet, hukuk ve yargı sisteminin yozlaşmasıyla gelen cüret pek tabii hepsinde mevcut, fakat dediğim gibi; arkalarındaki terör örgütü tahmin ettiğimizden çok daha büyük.
Şu anda öğretmenlerine mülakat yapan, askerini güvenlik soruşturmasından geçiren devlet, ruhsat vermeden önce avukatlarını güvenlik soruşturmasından geçirmiyor. Bir terör örgütünün en sonunda karşısına çıkacak şey ‘’yargı’’dır. Bu yüzden yargının içerisinde bunun gibi insanlara izin vermek, terörü meşrulaştırmanın önünü açmanın da en kısa yolu olacaktır. Bu yüzden dileğimiz devlet iradesinin bu konu üzerinde de koyulup, terör propagandası yapan herkesin cezasını çekmesinde.
Kandil’in neferleri şurada dursun, bahsettiğim arkadaşım gibi vatansever ve yiğit avukatlar yetiştirmekte. Bu yüzden eminim ki bir gün, Türk İstikbal’inin evlatları, dik duruşundan taviz vermeden tarihin doğru tarafında yer alacak.
Comments