5237 sayılı TCK m. 25/2'de düzenlenen zorunluluk hali "bir kimsenin bilerek neden olmadığı ve kendisini ya da başkasını kurtarmak zorunda kaldığı hallerde, tehlikenin ağırlığı, konusu ve kullanılan vasıta arasında orantının sağlandığı fiillerde bulunması" durumudur. Bu hallerde faile ceza verilmez.

Zorunluluk halinin 5237 sayılı TCK'daki hukuki niteliği hakkında doktrinde farklı görüşler vardır. Bu görüşler şunlardır:
Zorunluluk hali bir hukuka uygunluk nedenidir.
Zorunluluk hali kusurluluğu ortadan kaldıran bir nedendir.
Eylemin hukuka uygunluk sebebi veya kusurluluğu ortadan kaldıran sebep olacağına somut olaya bakılarak karar verilir.
Hukuk sistemi devamlı olarak gelişmekte ve değişmektedir. Bu tür tartışmalar hukukun gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Fakat bu tartışma, yapılan eylemin hukuki sonuçlarını etkileyecek bir tartışmadır.
Iztırar halinin hukuka uygun hale getirilmesi durumunda fiil artık suç olmaktan çıkacaktır. Faile artık ceza verilemeyecek veya onun hakkında güvenlik önlemine hükmedilemeyecektir.
Zorunluluk hali, kusurluluğu etkileyen bir sebep olarak kabul edilirse fiil hukuka aykırı olma vasfını sürdürecektir. Burada suçun yapısal unsurlarından olan kusurluluğun, bazı koşulların etkisiyle ortadan kalkması veya zayıflaması söz konusu olacaktır. Kısaca suçun hukuka aykırılık, tipe uygunluk unsurları sabit olacak fakat fail özel durum nedeniyle cezalandırılmayacaktır.
Bununla beraber iştirak halinde, hukuka uygunluk nedeni içerisinde işlenen suçlarda eylem artık hukuka uygun olacağı için diğer şerikler de cezalandırılmayacaktır. Fakat kusurluluğu etkileyen sebep içerisinde işlenen suçlarda ise fiil, hukuka aykırı kalmaya devam edeceği için iştirak mümkündür.
Görüldüğü üzere her ikisine bağlanan hukuki sonuçlar oldukça farklıdır.
Zorunluluk hali TCK m.25'te meşru savunma ile birlikte düzenlenmiştir. Meşru savunma ise hukuka uygunluk nedenidir. 5271 sayılı CMK m.223/3'te ise " Sanık hakkında;
a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması,
b) Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi,
c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması,
d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi,
Hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. " şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Aslında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda zorunluluk halinin kusuru etkileyen sebep olduğu açıkça belirtilmiştir.
Comments