Taraflı tarafsız herkeste şok etkisi yaran 2024 yerel seçimlerinde büyük bir aldatmaca da konuşulur oldu. Kadın adayların başarıyı getirdiği tezi ezberletilmeye çalışılsa da, rakamlar bu algı perdesini sıyırıyor.
Türkiye tarihinde eşine ender rastlanır bir durum gerçekleşti ve CHP, birinci parti olarak seçimi tamamladı. Büyük bir oy artışı yaşanmasa da yüzdesel manada %50'ye yakın bir oran tarihe geçti ve Özgür Özel ilk seçiminde enteresan bir başarı elde etti.
Eurosantrik takıntı hatta saplantıların neticesinde 'Kadın adayların aslında başarılı olacağı ama yer verilmediği' gibi bir aldatmaca dayatılmakta. Bu konforla hareket eden kadın siyasetçiler, konjonktürün onları 'beklediği' gibi bir durum olmadığını ve diğer erkek rakipleri gibi 'survive' etmeleri gerektiğini anlayınca bunu anlamlandırmakta zorlanarak siyaseten başarısızlık cenderesine itilmiş oluyor. Makul ve mantıklı beklentileri sildirenler bu durumla kadın siyasetçileri zor durumda bırakıyor. Birçok potansiyelli kadın siyasetçi bu alanda sıkışıyor. En azılı feministlerin bizzat kadınları zor durumda bırakması oldukça açık.
Bu görüşleri aslında birçok insan taşısa da ifade etmenin günah ilan edilmesinden ötürü çekingen davranıyor. Düşüncenin dışında nedenlerle düşünceye baskı yapılmasını etik ve adil bulmadığımı ifade edeyim.
Siyasetin en büyük liyakati seçilmektir. Siyasetçiler ile bürokratlar arasındaki temel fark kitlelerin temsili noktasında yaşanıyor. Kitlelerden uzaklaşan ve gereksiz gören tepeden inmeci zihniyet bu liyakati aksatıyor. Kısa vadede bir değişim getirmediği gibi uzun vadede idealist siyasetçilerin önüne aşılamaz duvarlar örerek yıldırıyor. Yıllarını maddi ve manevi fedakarlıklarla geçiren siyasetçilerin önüne ''pembe bulutların arasındaki beyaz atlı kadın aday''ı getirmek adil değil.
Avrupa'dan ''aferin'' almak için yapılan bu hareketlerin herhangi bir rasyonel dayanağı Avrupa'nın durumundan belli.
Neredeyse tüm adaylık alanlarında CHP %50'ye yakın artırmışken kadın adayların tümüne yakını bir önceki seçimde alınan oyu düşürdü.
En popüler kadın adaylardan birisi, fiziki güzelliğiyle dikkat çekerek sosyal medyada gündem olan Melek Mızrak Subaşı'ydı. Subaşı, bir önceki seçimde %50,64 olan oyu, %48,88'e düşürerek seçimi kazanabildi. Aynı zamanda bir süre belediye başkanı olarak görev yapmasına rağmen bu düşüş yaşanmış oldu, Melek Hanım Belediye Başkanlığı için nispeten tecrübesiyle hak ediyor denebilecek isimlerden birisi ama bazı eksiklikler olmuş olmalı.
Eskişehir de paraşütle inen adaylardan birisiyle kazandı ama Ayşe Ünlüce, Yılmaz Büyükerşen'in %52,30 olarak teslim ettiğini %51 ile ancak kazanabildi. Seçim süreci boyunca da Nebi Hatipoğlu'nun bi' hayli gerisinde de kalmıştı. Lakin ülke genelinde AK Partili seçmenin sandığa gitmemesi eğilimi burada da kaderi tayin etti. Üstelik Eskişehir'e göç edenler genç ve seküler görüşe yatkın insanlar, nüfus artışı da bu düzlemde yaşanıyor. Bu kadar pozitif gelişmeye rağmen oy düşüşü...
Tekirdağ'da daha önceki seçimde oylar oldukça yakın çıkmıştı ve rekabet yüksekti. Türkiye'deki enteresan CHP çıkışı yaşanmasa belki de sarıya dönecekti. Candan Yüceer, %51,18'de teslim aldığı seçimi %50,26 ile tamamlayabildi. Normal şartlar altında yeterli artışın sağlanamaması ile konuşulacak bu konuyu oy düşüşü ile tartışıyoruz, tablo daha da barizleşiyor.
Aydın'da keza Özlem Çerçioğlu belediye başkanı olarak girdiği seçimi %53,94'ten %50,53'e düşürerek tamamlayabildi. Bu enteresan düşüşe anlam vermek zor.
Edirne, CHP'nin kadın adayları arasında sonunculardan birisi. Filiz Gencan Akın, %44,87'yle teslim edilen belediyeyi %46,67 ile kazandı ama karşısındaki AK Parti kadın aday da Belgin İba da %40,81'den %42,49'a oyunu artırdı AK Parti'nin ulusal düşüş eğilimine rağmen. Haberlere de yansıyan şekilde Trakya'da AK Parti'nin bir belediye kazancağı gibi kağıttan kaplan bir korku yaratılarak İYİ Parti adayına kayan oyların önü kesilerek ikili bir seçime itildi.
İstanbul Bahçelievler'de önemli bir seçimde CHP, örgütle hiçbir alakası ve bağı olmayan Emine Gülizar Emecan'ı aday göstererek aldığı riski mağlubiyetle taçlandırdı. %45,23 CHP'nin bir önceki seçim oyu durumundayken bu oran %44,11'e kadar geriledi. İstanbul Ekrem İmamoğlu dinamiğiyle pozitif ayrışmasına rağmen, ülke genelindeki büyük düşüşe rağmen bu rakam sorgulanmalı.
Siyaset, suni olarak baskılanmayı kaldırmayan ve reddeden güçlü bir zemin. Dünyanın en önemli mekanizmasının pembe mühendislikle şekillendirilmeyi sonuçlandırması birçok parametrede aynı şekilde yansıyor.
Kadın olduğu için değil, mücadele verdiği ve hak ettiği için yer bulan kadınların varlığı ideal olmalı. Yaratılan profillerin ve paraşütle inenlerin örnek teşkil etmesi kadınları cam kılıyor.
Avrupa'dan çeşitli gerekçelerle alınan fonlarla hazırlanan ve ayakta tutulan yapıların bu seçim döneminde az değil, hiçbir başarı gösterememesi işin şımarıkça ele alındığını ortaya koyan resimlerden birisi. Batı'nın pembe kulelerinden lütfedilen malumatların gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmaması, milli iradeye yansımaması sorgulanmalı...
Ekonomimize, arabalarımızın yaydığı emisyona, kalemlerimizin ucundaki standarta ve ordumuza kadar her alana hükmeden mekanizmanın birilerinin oyuncağı olmaması gerekir.
Comments