Bugünkü yazımızda adı hukukla anılan her meslek dalının en az bir kere muhatap olduğu sorulardan birine cevap arayacağız. X fiilini işlersek kaç yıl ceza alırız?

Ceza adalet sistemi modern devletlerin gelişimiyle beraber toplumda etkisini bizzat hissettiren tüzel sistemlerin başında gelmektedir. Cezalandırma erkinin bulunduğu her toplumda halkın hukuka aykırı davranışlar karşısında kendisine uygulanacak yaptırıma merakı olmuştur. Hal böyle olunca mevcut sorgulamalar etkisini kriminoloji, sosyoloji gibi bazı alanlara hissettirmiştir.
Tüm bunlarla beraber Türk Ceza Hukuku kendi içinde bir sistematiğe sahiptir. Kanunda tipikliğe uygun gerçekleşen fiiller bu sistematik içinde incelenerek karara bağlanırlar. Birden fazla değişken unsura dikkat edilmesi gereken yargılama safhalarında suçları bir sistematik içinde incelemek verilecek kararların sağlığı bakımından büyük önem arz etmektedir. Yazımızın devamında bahsettiğimiz sistematiğin bir kısmını inceleyeceğiz
1- SUÇ SİSTEMATİĞİ
İlk olarak inceleyeceğimiz suç tiplerini belirleriz. Örneğin X’in Y’yi kavga esnasında yaraladığı senaryoda X bakımından yaralama suçu incelenecektir. Tek sistematik içinde birden fazla suç incelenebilir.
Korunan hukuki değer: İkinci unsurumuz ilgili suç tipinde kanunkoyucunun korumak istediği hukuki değerdir. Örneğin yaralama suçunda korunan hukuki değer kişinin vücut bütünlüğüdür.
2- MADDİ UNSURLAR
Suç sistematiğindeki ana başlıklardan ikincisi maddi unsurlardır. Suçun maddi unsurları fail, suçun konusu, mağdur, netice, nedensellik bağı ve objektif isnadiyettir.
a- Fail : kelime anlamından da çıkartacağımız üzere suç işlediği düşünülen kişidir. Burada aynı zamanda suçun özgü suç olup olmadığı irdelenir. Bazı suçlar yalnızca belli özelliklere haiz kişiler tarafından işlenebilir. Bu tip suçlara özgü suç denilmektedir. Örneğin rüşvet irtikap suçları yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilir. Örneğin yaralama suçu herkes tarafından işlenebilen bir suç olmakla beraber olayımızda fail X' tir.
b- Suçun konusu: Suçun konusu, suçun üzerinde gerçekleştiği kişi veya şeydir. Örneğin bir bileziğin çalındığı hırsızlık olayında suçun konusu bileziktir. Yaralama suçunda ise suçun konusu insan vücududur. Olayımızda X tarafından yaralanan Y'nin vücudu suçun konusunu teşkil eder.
c- Fiil: Failin suç işlemek maksadıyla gerçekleştirdiği eylemlerdir. Bu safhada öncelikle ilgili eylemin ceza hukukunda fiil sayılıp sayılmadığı kontrol edilir. Nitekim her eylem suç teşkil etmeye elverişli bir fiil sayılmaz. Örneğin refleks hareketleri içerisinde iradi bir sıfat barındırdığı halde hukuken fiil sayılabilirler. Daha sonra suçun serbest hareketli- bağıl hareketli olup olmadığına bakılır. Yaralama suçu serbest hareketli bir suç olmakla X'in Y'yi yaralamasına sebebiyet veren hareketi fiil olarak kabul edilir.
d- Mağdur : suçtan zarar görendir. Yaralama suçunda mağdur vücut bütünlüğü zarar gören kişidir. Yani olayımızda mağdur Y'dir
e- Netice : Kanunda bazı suçlar neticeleriyle birlikte verilmiştir. Bu suçların tamamlanması için tipik neticenin gerçekleşmesi gerekir. Örneğin kasten adam öldürme suçunun neticesi kişinin ölümüdür. Bu netice gerçekleşmediği müddetçe suç tamamlanmış sayılmaz. Eğer suç fail elinden geleni yapmasına rağmen gerçekleşmezse teşebbüs noktasında kalır.(bknz/suçun özel görünüş biçimleri). Olay incelememize devam edecek olursak X'in Y'nin vücut bütünlüğüne ve sağlığına zarar vermesiyle yaralama suçunun neticesi gerçekleşmiştir.
f- Nedensellik bağı ve objektif isnadiyet: Bu kısmı anlamak şimdiye kadar bahsettiğimiz kısımlardan daha fazla çaba gerektirmektedir. Nedensellik bağı failin fiiliyle meydana gelen netice arasında bir neden sonuç ilişkisinin bulunması şartıdır. Objektif isnadiyet ise doktrinde ‘Bir hareketin suçun konusu bakımından izin verilen riski aşan bir tehlike doğurması ve bu tehlikenin tipe uygun netice olarak gerçekleşmesi halinde netice, faile objektif olarak isnad edilir’ şeklinde tanımlanır. Yani kısacası failin fiilinin suçun tipik neticesiyle arasında kanuni şart teorisine göre bir nedensellik bağı bulundurması ve ilgili neticenin failin fiiline objektif olarak isnad edilebilmesi gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda objektif isnadiyet kesilir.( riski azaltıcı haller, tehlikenin hukuken önem taşımayacak ölçüde artırıldığı haller, izin verilen risk halleri, tehlikenin netice olarak gerçekleşmediği haller, normun koruma alanına girmeyen haller, hukuka uygun alternatif davranışlar)
3- MANEVİ UNSURLAR
Suçun manevi unsurlarını belirlemek maddi unsurları belirlemekten daha zordur. Nitekim maddi unsurlar objektif olarak belirlenebilirken manevi unsurlar failin tipik fiili işlerken kendi iç dünyasındaki karar mekanizmasını incelemektedir. Manevi unsurlar denildiğinde aklımıza ilk olarak kast ve taksir gelmelidir.
a- Kast: suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Kast doğrudan kast ve olası kast olarak ikiye ayrılır. Yukarıdaki tanım aslen doğrudan kastın tanımıdır. Dolaylı kast ise ilgili maddenin devamında kişinin suçun kanuni tanımındaki unsurlarının gerçekleşeceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi olarak tanımlanır. Kısaca olası kast denildiğinde fail meydana gelebilecek sonuçları öngörmesine rağmen adeta bu sonuçların ortaya çıkma ihtimalini kabullenerek fiili işlemektir.
b- Taksir: Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir(tck md 21/f.2) . Burada dikkat etmemiz gereken unsur dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık bahsidir. Aynı zamanda taksir de adi taksir ve bilinçli taksir olarak ikiye ayrılır. Bilinçli taksir bahsine dikkat edilmelidir. Nitekim pratik olaylarda karşılaşılan tartışmalar genellikle ilgili olayın manevi unsurunda olası kast- bilinçli taksir bakımından hangisinin varlığı hususundadır. Bilinçli taksirde aynı olası kastta olduğu gibi fiilin neticeleri öngürülür. Ancak ayrıldıkları nokta olası kastta fail bu neticeyi kabul ederek fiili işlerken bilinçli taksirde fail neticeyi öngörmekle beraber istememektedir. Olayda verilecek bilgiler ışığında X'in Y'yi yaralama fiilini işlediği esnada iç dünyasında kastın ya da taksirin varlığı incelenir. Örneğin kast varsa suç sistematiği artık 'kasten yaralama' olarak devam eder.
4- HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
İşlenen tipik fiil incelemenin bu noktasına kadar geldiyse burada bu fiilin suç olmasını engelleyecek ilgili şartların varlığı incelenir. Bu şartlara ‘hukuka uygunluk nedenleri’ denilmektedir.
Bu nedenler:
a- Ilgilinin rızası
b- Kanun hükmünü yerine getirme
c- Amirin hukuka uygun emri
d- Hakkın kullanılması
e- Meşru savunma/müdafaa
Yukarıda sayılan maddelerden herhangi biri işlenen fiile uygulanabilmekteyse bu fiil suç teşkil etme tipikliğine haiz olsa da hukuka uygunluk sebeplerinin varlığının doğal sonucu olarak hukuka uygun sayılacaklardır. Örneğin olayda meşru savunma şartlarının sağlandığı varsayılırsa X'in Y'yi yaralama fiili tipe uygun olup neticeyi meydana getirse dahi X suçlu sayılmayacaktır.
Türk ceza sistematiği burada bitmemekle beraber bu yazımızı burada noktalayacağım. Sistematiğin asıl çetrefilli kısmı ilerleyen zamanlarda sizlerle olacaktır. Şimdiden herkese iyi tatiller dilerim. Sevgiler, esenlikler.
Ahmet Arif ERDOĞAN
Comments