Kıbrıs Adası'nda 1963 senesinin sonlarına doğru bir vahşet yaşandı ve yaşanan bu dram insanların aklına acı bir hafıza olarak yerleşmiştir. 21 Aralık 1963 günü Kıbrıs'ta bulunan Rum çeteler kadın, çocuk, yaşlı ve bebek dinlemeden bir çeşit katliamlar yapmış ve Kıbrıs'ta bulunan masum Türk halkını acımasızca katletmişti. Bu tarih aslında resmi(!) olarak Kıbrıs Adası'nda Türklerin katledilmeye başlandığı bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkmaktadır.

21 Aralık 2024 ile Kıbrıs'ta yaşanan vahşetin üzerinden 61 yıl geçti. Bu acı hatıra halen daha herkesin zihninde yer bulan bir durumdur. Çünkü bu vahşet 61 yıl öncesinden yaşanmasına rağmen insanlar bu durumları hiçbir şekilde unutamamış ve milli bir hafıza olarak akıllarımıza kazınmıştır. Kıbrıs'taki yaşanan Rumların bu ayrılıkçı hareketlerini Ada'nın İngiltere himayesine girmesiyle başladığını söylemek mümkündür. O zamanlar Rumlar; İngilizlerin Ada'dan çıkmasını istemekte ve Ada'nın sadece kendilerine kalması gerektiği görüşündeydi. Bunun için gerekli propagandalar yapmışlar, gazeteler basmışlar ve ayrılıkçı fikirde olan Rumları bir araya toplamışlardı. Kıbrıs'ın İngiliz himayesinde olduğu zamanlardan birinde (21 Ekim 1931) Ada'daki Rumlar İngiliz idaresine karşı bir ayaklanma başlatırlar. Bu ayaklanma dışarıdan bakıldığı zaman İngiliz İdaresi'ne karşı yapılan bir ayaklanma gibi görünse de aslında işin iç yüzü ENOSİS (Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanma fikri) düşüncesini hayata geçirmekti. Bunun için Rum fanatikler ayaklanma yaptılar ve hükümet binasına doğru yürüyüş yaparak binayı taşa tuttular ve akabinde hükümet konağını yaktılar. O dönemde Kıbrıs Parlamentosu'nda görev yapan Rum Mv. ve aynı zamanda piskopos olan Nikodemos Mylonos ilk olarak vekillikten istifa etti ve akabinde Rum fanatiklere karşı bir konuşma yaparak onları kışkırttı. Yapmış olduğu konuşmada ise; "Yunanistan altında özgür bir şekilde yaşamak istiyoruz." oldu. Bu konuşma aslında olayları daha da kızıştırdı ve İngiliz yönetimini sert tedbirler almaya itmiştir. Neredeyse 1 ay süren bir ayaklanmanın sonunda İngiliz Yönetimi, sert bir şekilde ayaklanmayı bastırmış, olayı kışkırtan isimleri ise sürgüne (Mylonos Kudüs bölgesine sürgüne gönderilmiş ve orada hayatını kaybetmiştir) göndererek olayları bastırmıştır. Görüldüğü üzere Kanlı Noel'e giden süreçte Kıbrıslı Rum fanatikler daha ortada hiçbir şey yok iken ayaklanmışlar ve Ada'nın yaptıkları ayaklanmalarda Yunanistan'a bağlanması gerektiği fikrini savunmuşlardır.

1931'de başlayan bu isyan hareketleri aslında Kıbrıs'ın Türkler üzerinde uygulayacağı katliamın bir nevi habercisi olarak nitelendirilebilir. İlerleyen zamanlarda özellikle 1947 senesinde Kıbrıslı Rumlar Yunanistan'a bağlanma isteğinde bulunurlar ve akabinde bu durumu 1949 senesinde BM tarafına belirtirler. Sonrasında ise BM tarafı Rumların bu isteğine pek olumlu bakmaz ve Rumlar bu durumun hukuki olarak değil de silahlı bir şekilde çözüleceğine inanç getirirler. Bu inanç üzerine o dönemlerde emekli albay olup daha sonrasında ani bir kararla general olan Georgios Grivas EOKA/EOKA-B isimli yer altı örgütlerini kurmuştur. Kurulan bu örgütler bakıldığı zaman o dönem İngiliz İdaresi'nde bulunan Kıbrıs Adası'ndan İngilizlerin gönderilip Ada'nın Yunanistan'a bağlanmasını sağlayacaklardı. İlk olarak bu örgüt Ada'da taşkınlıklar çıkartarak Türklere karşı girişimlerde bulunmuştu. Ada'daki Türkler ise bu duruma kayıtsız kalmayarak kendi yeraltı örgütlerini kurmaya karar vermiş ve böylece TMT'nin ilk adımları atılmış oldu. TMT'nin kurulması ile birlikte EOKA Terör Örgütü'ne karşı silahlı bir mücadele başlamış oldu. Bu mücadeleler 1960 senesine kadar devam eder ve o sene Kıbrıs, İngiltere'den ayrılarak bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs Cumhuriyeti ismini alır. Kıbrıs, artık resmiyette bağımsız bir ülke olmuştur ve III. Makarios Cumhurbaşkanı seçilirken; Kıbrıs Türkleri'nin unutulmaz ismi Dr. Fazıl Küçük ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmuştur. Böylece Kıbrıs'ta iki milletli bir yönetim sistemi uygulanmaya başlanmıştı. Ancak EOKA'nın saldırıları hiçbir şekilde kesilmedi ve Cumhurbaşkanı III. Makarios ise doğrudan EOKA ve ENOSİS fikrine olan desteğini her şekilde belirtmekteydi. Makarios'un kafasında "Akritas Planı" vardı. Bu plan doğrultusunda EOKA ile birlikte Türkleri Ada'dan göndererek, Kıbrıs'ta sadece Rumların olduğunu dünyaya gösterecek ve Türkleri asimile edecekti. Bu planın tam anlamıyla uygulanması için birtakım hazırlıklar yapmışlardı ve Kanlı Noel'e giden süreci başlatmışlardı.

Rumlar, yavaş yavaş Akritas Planı'nı hayata geçirmek için bir dizi adımlar atmaya başlamıştı. Bunun için ilk olarak Türk polislerin ellerindeki silahlar toplanır ve Rum polislere makineli tüfek verilmesinin yanı sıra Rum gençlerine de polis kıyafeti giydirilir. Sonrasında ise Türklere karşı tacizler ve iftiralar atılmaya başlanmıştı. Bunun ana sebebi ise Ada'da Türklere karşı bir linç kampanyası başlatmaktı. 21 Aralık 1963 günü Rum polisler, Lefkoşa'da taksi kullanan Zeki Halil'in önünü kesmişler ve onu aramak istemişlerdi. Ama Zeki Halil'in direnmesi sonucu meydan bir anda kalabalığa bürünmüş ve Rum polislerinin çıkarmış olduğu arbede sonucu Zeki Halil ve Cemaliye Emirali'yi vurarak oracıkta şehit etmişti. İki Türk vatandaşımızın şehit olması ile beraber Rumların kafasındaki plan yavaş yavaş hayata geçmişti. Rumların taşkınlıkları bununla kalmamış, ertesi gün Lefkoşa'da bulunan Atatürk Anıtı'na ateş açmışlar ve sonrasında Kız Lisesi'ne silahlı saldırıda bulunarak faaliyetlerine devam etmişlerdi. Olayların devam etmesi sonucu bölgeye gelen yetkililer olayları yatıştırmak istese de hiçbir şekilde fayda vermemişti. Yaşanılan olayların yanı sıra Rumlar sonraki günler (23-24 Aralık 1963) Küçük Kaymaklı Semti'ne saldırılar düzenlemiş ve yapmış oldukları saldırılar neticesinde 17 Türk şehit edilirken geriye kalan kişileri ise rehin almıştır. Bu saldırıyı Nikos Sampson ismindeki EOKA liderlerinden biri yapmış ve Türk Bayrağı ile girerek orada bulunan Türkleri kandırarak bir katliam gerçekleştirmiştir. Bu katliamın neticesinde Küçük Kaymaklı'da saklanan veya kurtulan Türkler Hamitköy'e göç ettirilerek Küçük Kaymaklı boşaltılmıştır. Böylece Rumlar kendilerince yerleşim yerlerini Türkler'den arındırmaya başlamışlardı. Hamitköy'e gelen Türkler ise Kızılay nezdinde çadırlarda kalarak orada belli bir müddet yaşamlarını idame etmeye çalışmışlardır.

Küçük Kaymaklı'ya yapılan saldırılardan sonra ise Rumlar, Kumsal Bölgesi'nin, Türklerin yoğun yaşadığı bir yerleşim yeriydi, hiçbir şekilde korunmadığını öğrenmişler ve bu bilgi ile birlikte Kumsal Bölgesi'ne giriş yaparak orada da katliamlarına başlamışlardır. Kumsal'da herkesin hafızasına kazınan ve giriş kısmında fotoğrafını koyduğum "Küvet Katliamı" gerçekleştirilmiştir. Bu katliamda Türk Alayı'nda görevli Dr. Bnb. Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet İlhan, çocukları 6 yaşında olan Murat, 4 yaşındaki Kutsi ve daha 1 yaşını bile doldurmamış olan Hakan; Rumların evi basması sonucu hepsi küvete saklanmış olan İlhan Ailesi Rumlar tarafından kurşuna dizilmiş ve oracıkta şehit olmuşlardı. Bununla beraber ev sahibi de o evde şehit olmuş, ancak kızı yaralı kurtulmuştu. Küvet Katliamı olayı yaşandıktan ancak 3 gün sonra Bnb. Nihat İlhan'ın haberi olur ve ancak ailesinin cenazesini de 3 gün sonra kaldırmış olacaktır. Çünkü o dönemde telefon hatları kesiktir ve Bnb. İlhan ailesinin katledildiği haberini bir çoban vesile ile öğrenmiş olacaktır. Olayı öğrendikten sonra ise söylediği söz 'Vatan sağ olsun!' olmuştur. Daha sonrasında ailesinin cenazesini şehit edilen bölgeden kaldırarak Türkiye'ye getirmiş ve ailesini Türkiye'de defnetmiştir. Bahsedilen Küvet Katliamı olayı halk nezdinde "Kanlı Noel" olarak geçmiş ve insanların hafızasına da bu şekilde kazınmıştır. Bugün ise bu küvet ve olayın yaşandığı ev "Barbarlık Müzesi" adıyla hizmet vererek o gecenin nasıl yaşandığına dair bir izlenim vermektedir.
Görüldüğü üzere Kıbrıs'ta bulunan Rumların Kumsal Bölgesi'nde Noel zamanı yapmış olduğu katliam ile diğer Türk yerleşim yerlerinde de katliamlar gerçekleştirerek masum, ve savunmasız insanları sırf Türk oldukları için katletmişler ve Ada'daki Türkleri bu sayede göndereceklerini düşünmüşlerdi. Ama hiçbir şekilde Ada'da bulunan Türkler ve TMT Mücahitleri yılmamış, bununla birlikte Türkiye olabildiğince yardımını Kıbrıs'a sağlamaya çalışmıştı. Rumların yapmış olduğu bu katliamlardan sonra da Türkler her şekilde mücadelelerine devam ederek Kıbrıs'ın kurtarılmasında hem mücahitlerin hem de Türkiye'nin payı büyük ve unutulmayacak bir durumdadır. Rumlar, Ada'da Akritas Planı'nı uygulamaya çalışmış olsalar da hiçbir şekilde başarılı olamamış ve 1974 senesinde Türkiye'nin garantörlük hakkını kullanarak Ada'ya yapmış olduğu Barış Harekatı sayesinde Kıbrıs Türklerini zulümden kurtarmıştır. Zulmün sona ermesi ile Kıbrıs ikiye ayrılmış ve kuzey kısmında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; güneyinde ise Rum Yönetimi'ne ait bir devlet kurulmuş oldu. Akabinde yeni kurulan Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Kıbrıs Türkleri'nin Fazıl Küçük'ten sonraki lideri ve Ada'daki Türkler için değerli gayretler gösteren Rauf R. Denktaş olmuştur. Bu vesile ile Kıbrıs'ta kaybettiğimiz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile anarak onların yaptığı fedakarlıkları hiçbir şekilde unutmamaya çalışıyoruz. Böylece Kıbrıs'ta yaşananları okuyarak, yazarak ve canlı tanıklardan dinleyerek hafızamızı canlı tutmakla birlikte gelecek nesillere aktarmalı ve bu sayede tarihten ders almamız gerektiğini görmüş olmaktayız. Yararlanılan Kaynaklar Ulvi Keser, "21 Aralık 1963 Kanlı Noel, Kumsal Faciası ve Bugüne Yansımaları", Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XI/23, S. 93-12, (2011/Güz) İzzet Öztoprak, "Kıbrıs'ta 1931 İsyanı ve Yankıları", Belleten Dergisi, 62/233, S. 207-236, (Nisan 1998) Mehmet Kemal Firik, (20 Aralık 2022), "KKTC'deki "Kanlı Noel" katliamının tanıklarına göre yaşanan "soykırım" denemesiydi", https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kktcdeki-kanli-noel-katliaminin-taniklarina-gore-yasanan-soykirim-denemesiydi/2768002 Muhammet İkbal Arslan, (20 Aralık 2021), "Kıbrıs'ta Rumların gerçekleştirdiği 'Kanlı Noel' katliamının üzerinden 58 yıl geçti", https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kibrista-rumlarin-gerceklestirdigi-kanli-noel-katliaminin-uzerinden-58-yil-gecti/2452203# https://www.youtube.com/watch?v=pxdVQMZ8Oz8 https://www.youtube.com/watch?v=IXnWY2zBAvw https://www.youtube.com/watch?v=a9u8uJ9j3HA https://www.facebook.com/trtarsiv/videos/kanl%C4%B1-noel-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1/869314752069069/
Commentaires