Mide kanseri yapılan araştırmalar ile sıklıkla erkeklerde görülen ve ciddiye alınması gereken bir konudur, toplumların beslenme alışkanlıkları, kültürler, sosyal durumları yaşadıkları yere göre mide kanser hastaları değişiklik gösteriyor.

Giriş
Mide kanseri doğrudan beslenme alışkanlarından ya da genetik yolla gerçekleşebilecek bir hastalıktır, geniş tanımında ise gastrit mukozada bulunan hücrelerin yapısal bütünlüğünde gerçekleşen normal dışı ve kontrol edilemeyen normal dışı oluşan kanser hücrelerinin çoğalmasıdır. Bu kanserli hücrelerin ya da tümörler genellikle bilimsel terimi ''Adenokarsinom'' olarak adlandırılır, genellikle mide kanseri teşhisi konulan hastalarda bu durum mukoza tabakasında başlayarak geç fark edilmişse çevre dokularada yayılım eğilimi gösterebilir.
Mide kanseri çok uzun süredir tıp camiasında yerini belli eden bir hastalıktır, ve ilk keşfedililen yeri tam olarak bilinmemekle birlikte arkeolojik kazılarda ve bilinen eski yazılarda mide rahatsızlıklarından ve etkilerinden bahsedilmiş, bu yazılar ya da arkeolojik çalışmalarda mısır, yunan ve roma uygarlıklarında yayılım gösterdiği görülmektedir, toplumların yaşam tarzları beslenme alışkanlarına doğrudan etki ettiği için bu arkeolojik çalışmalarda beslenme ve yemek çeşitleri ve kişilerin sosyal sınıflandırmalardan kaynaklı ayrımları insanların farklı beslenme alışkanlıkları olduğu anlaşılabiliyor. modern tıbbın gelişmesi ile birlikte bu hastalığın belirtileri ve etkileri araştırılmasıyla eskiden kullanılan isimlerin farklılık gösterdiği ama mide kanserinin etkin özelliklerini taşıdıkları gözlemlenmiş.
Mide kanserini tanımamız gerekirse; İntestinal tümörler mide iç mukozasında yer alan bez hücrelerde yer alan bir kanser türüdür, histopatolojik özellikleri ve büyüme paterni ile karakterizedir. Mikroskop altında incelendiğinde ise bu tümörlerin tüp şeklinde yapılardan oluştuğu görülebilmektedir.
Genellikle tespiti hızlı olabilir ve yayılımı agresif değildir, tümörü oluşan etkenler şu şekilde sıralanabilir; aşırı tuzlu, tütsülenmiş ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, sigara kullanımı bu kanser türünün riskini artırabilir. Aynı zamanda Helicobacter pylori adlı bakterinin varlığı da intestinal mide kanseri ile ilişkilendirilmiştir.
Bu bakteri, mide mukozasında iltihaplanmaya yol açabilir ve uzun vadede ise intestinal tümör oluşumu ile mide kanserinin başlangıcı görülebilir, bu tip hastalığın genel belirtileri ise; kusma, mide bulantısı, iştah ve kilo kaybı gibi etmenler oluşturabilir. erken teşhis ve tanı konulmadığı taktirde hastada ki kanserli hücre dilfüzeye dönüşüp yayılım gösterip diğer organze hücrelerede yayılması muhtemeldir. ,

Ülkemizdede oldukça fazla tesisi konulan mide kanserinin beslenme alışkanlıklarının yaşam standartları ve çevresel etkenleri oldukça belirleyici bir rol oynamakta, yapılan çalışmalarda mide kanserinin erkeklere kadınlara kıyasla daha çok oluştuğunu ve genelde ise tuzlu, işlenmiş, doğru hazırlık işlemi görmemiş besinleri tüketen kişilerde oluştuğu saptanmış, bu besin gurupları en çok; ekmek, et ve et ürünleri( pastırma sucuk, sosis, tavuk eti, közde ve mangalda pişirilmiş et ürünleri), çiğ etten yapılmış ürünler, tuzlu peynirler, saçla, turşu, yağ, tuzlanmış zeytin, pul biber gibi besin gurupları mide kanseri olan hastaların genel tükettikleri besin gurupları olarak nitelendirilmiş.

Peki bu ürünler nasıl etki edebilir sorusuna karşılık; bu besin gurupların uzun vadede tüketilmesi, içindeki koruyucu maddeler tuzlu ürünler ve genellikle işlenmiş ürünlerde lezzet ve renk koruyuculuğu için kullanılan nitrit ve nitratlar yüksek ısıl işlemde kanserojen madde oluşturabilir bununla birlikte besinlerde yüksek ısıdan kaynaklı akrilamid oluşumuda kanserojen madde oluşumunu gerçekleştireceğinden mide enzimleri tarafındanda kanserojen madde emilimi gerçekleşebilir, bununla birlikte aşırı tuz kullanımı ise mide çeperini ve zarını tahriş edebilir ayrıca tüksek tuz vücutta hem hiper tansiyona yol açacağı gibi vücut içinde ki su dengesinide bozacağından diğer hastalıklarada davetiye açabilir, yüksek yağlı ürünlerin kullanımı ise; mide asidinin bozulmasına ve midede tahrişe sebebiyet verebilir. Araştırmalar baz alındığı zaman, ülkemizde bu ürünleri en çok kullanan illerde doğu, güneydoğu olmakta, ve en çok kanser hastalarının bu bölgelerden çıkmasının nedenini, bu bölgelerde yaşayan insanların yeme içme alışkanlıkları, belirtilen etkenleri gerçekleştirdiğinden dolayı hastalığa daha çok yakalandıkları belirlenmiş. Türk halkının kültüründe ve yaşam tarzında yer alan mangal ve piknik gibi alışkanlıklarda yüksek ısıda et ve başka ürünlerinde pişirilmesi ile yapılarının kimyasal olarak kanserojen maddeye dönüşmesi buna örnek verilebilir.
Sonuç ve Tavsiyeler
Mide kanseri ülkemizde ve dünyada dikkat edilmesi gerken bir konudur, beslenme alışkanlıklarımız yaşantımızı ve gelecek neslimizide etkilemektedir, yaşam tarzlarımız kültürel etkenlerimiz bazen bu durumu bozabilsede, yaşam kalitemizi belirlemeli ve beslenme alışkanlığımızı düzenlememiz gerekmektedir, keza önemli olan dozdur sözünden ola çıkarak insan vücuduna alınan her bir kanserojen madde süreç ilerledikçe hasalığa yakalanmamıza kapı açmış olacaktır, mide kanserinde belirleyici faktörleri listeledim, bu faktörlerin en büyük etkeni beslenme alışkanlıklarıydı, bu bağlamda kansere yol açabilen etken besin guruplarını tüketirken daha az tuzlu, uzun ve yüksek olmayan düzeyde ette ısıl işlem uygulamak, işlenmiş ürünlerden kaçınmak, gerekirse bu ürünleri kendimiz elde etmek, ve ürünleri satın alırken içeriğini mutlaka okuyup araştırmak yaşam kalitemizi arttıran etkenler arasına girebilir, keza bilinçsiz ve doğru olduğunu düşündüğümüz sürekli tüketim zaman geçtikçe geri dönülemeyecek boyutlar kazandırabilir.
Kaynaklar ve İleri Okuma
Z. KEMEÇ, et al. (2020). Mide Kanseri Ve Beslenme. Dicle Tıp Dergisi, sf: 455-468. doi: 10.5798/dicletip.755775. | Arşiv Bağlantısı
John Smith, Emily Johnson. (2021). Advances In The Treatment Of Gastric Cancer: 2021 Update. Journal Of Clinical Oncology. | Arşiv Bağlantısı
Sarah Brown, Michael Lee. Current Approaches In The Diagnosis And Management Of Gastric Cancer". Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Biomedcentral | Arşiv Bağlantısı
wen-long guan. Weiterleitungshinweis. Alındığı Tarih: 1 Eylül 2023. Alındığı Yer: Biomedcentral | Arşiv Bağlantısı
Comments