Atıkların da kaynak olarak kullanılabildiği ve sistemden çıkışının yapılmadığı bir ekonomi modeli olan döngüsel ekonomi modeli ile gelecek kuşaklara daha temiz bir dünya bırakmak mümkün.

Günümüzde nüfus hızla artmakta ve buna bağlı olarak hızla büyüyen endüstriyel üretim ve tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmaktadır. Bu süreç, çevresel sorunların artmasına, iklim değişikliğinin hızlanmasına ve doğal ekosistemlerin bozulmasına yol açmaktadır.
Bu bozulmanın yavaşlatılması ve hatta durdurulması için yeni ekonomi modelleri ortaya konmaktadır. Döngüsel ekonomi modeli ise bu modeller arasında şüphesiz en çevreci olanıdır.
Döngüsel Ekonomi, tüketim sonunda ve/veya üretim kaynaklı oluşan atıkların azaltılması ve kaynak verimliliğinin sağlanması amacıyla sektörler arası iş birliğinin arttırılmasına (Örneğin, bir firmanın oluşturduğu atığın başka bir firma tarafından hammadde olarak kullanması) bağlı olarak kaynakların döngü içerisinde tutulması ile kaynakların mümkün olduğunca uzun süre kullanımını, enerji tasarrufu ve kaynak israfının azaltılmasını önceleyen bir ekonomi modelidir.
Döngüsel ekonomide, atık oluşumunun minimuma düşürülmesi hedeflenirken malzemeleri ve kaynakları, kullanımlarının sonunda ürün döngüsüne geri döndürerek değerlerinin mümkün olduğunca uzun süre korunması hedeflenir. Kaynaklar ekonomi içinde mümkün olduğunca uzun süre tutulurken, fiziksel kaynakların katma ve içsel değeri korunur. Döngüsel ekonomide atıklar, yeni süreçler için bir kaynak olarak kabul edildiğinden, kaynakların kullanıma bağlı olarak tükenmemesi amaçlanır. (Kullanım sırasında ve yaşam döngüsünün bitiminden sonra ürünlere, bileşenlere ve malzemelere uygun stratejiler uygulanarak kaynaklar sistemde tutulmalıdır.)
Döngüsel ekonomi modeli 3-R ilkeleri tarafından yönetilir ve ayrıca atıkların azaltılması, işlenmemiş kaynak tüketiminin azaltılması gibi çok çeşitli eylemler içerir.
PEKİ NEDİR BU 3-R?
Azalt(Reduce), tekrar kullan(Reuse) ve geri dönüştür(Recyle) esas ilkelerini benimseyen döngüsel ekonomi modeli; lineer ekonomi modelinin aksine verim odaklı değil, ekolojik etkinlik odaklıdır. Örneklemek gerekirse; lineer ekonomide beton üretimi esnasında verimin arttırılması ve bu sayede çevreye verilen zararın azaltılması hedeflenir. Artan beton asfaltta veya başka bir yerde tekrar kullanılarak sistemde tipik bir aşağı dönüşüm modeli sergilenir. Döngüsel ekonomide ise kullanılan beton, sonrasında granül formuna dönüştürülür ve daha sağlam/güçlü bir duvarın üretilmesinde kullanılır. Malzeme orijinal işleviyle veyahut daha yeni ve daha yüksek bir işlevde tekrardan kullanılır.

PEKİ BU DÖNGÜSEL EKONOMİ MODELİNİN FAYDALARI NEDİR? Bu ekonomi modelinin faydalarını Çevresel ve Ekonomik olarak iki ana başlıkta inceleyebiliriz. a. Ekonomik etkileri; 1. Kaynak Tasarrufu Üretim sonrası oluşan atıkların sisteme tekrardan dahil edilmesi, ham kaynakların kullanımının azalmasına yardımcı olacağı için ciddi anlamda bir kaynak israfının önüne geçecektir. 2. Ekonomik Büyüme Hammadde tedariği veya hammadde sıkıntısı ekonomik büyümenin önünde ciddi bir engeldir. Bu engelin ortadan kaldırılması üretimde aksamanın önüne geçecek ve ekonomik büyümeye destek verecektir(Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), 2050 yılında küresel ekonominin daha etkin kaynak kullanımından yılda 2 trilyon ABD doları kadar fayda sağlayacağını hesaplamıştır (UNEP, 2017)) . Bununla beraber hammadde çıkarılması ve işlenmesi alanında vasıfsız işçi talebi azalacak ve bunun sonucunda emeğin değeri artacaktır. Bu da GSMH artışında olumlu rol oynayacaktır. b. Çevresel Etkileri; 1. Sera gazı emisyonlarının azalması Hammadde üretimi ve işlenmesi alanlarında hacimsel azalmanın olacağı, atıkların tekrardan döngüye dahil edilmesi ile taşıma, yakma vb konularda tasarruf edileceği sera gazı emisyonlarını küresel ölçekte azaltacaktır. 2. Toprak, Hava ve Su kirliliğinin azalması Döngüsel ekonomi modelinde ekolojik etkinlik ön planda olması, ekosistemlerdeki dengelerin korunmasını ve bu ekosistemlerde kirliliğin önüne geçereek doğal yaşama zarar vermemesini sağlamaktadır. DÖNGÜSEL EKONOMİYE GEÇİŞ KOLAY MI? Değil :) İnsanların hem düşünme biçimlerinde hem de yaşam standartlarında bazı önemli değişiklikleri zorunlu kılan bu ekonomi modeli, pratik kullanımı olan kullan-at eşyalarının kullanımına karşı çıkar. Bunun yerine uzun ömürlü ve onarımı mümkün olan eşyaların kullanımını teşvik eder. Türkiye'de (özellikle Doğu'da) bunun emsalini görebiliriz aslında. Büyüyen çocuğun oyuncaklarının veya kıyafetlerinin bir başka ihtiyaç sahibine verilmesi, ihtiyacı hasıl olan kişinin/ailenin yeni ürün almasının önüne geçer ve aslında bu da bir döngüsel ekonomi örneğidir.
Döngüsel ekonomi modeli gereksiz tüketimi azaltarak masrafları azaltmaya çalışıyor olmasının yanısıra, ucuz ve adi ürünler yerine uzun ömürlü ama pahalı ürünler satın almayı gerektirir. Yani ilk aşamada ödemeniz gereken bedel birazcık yüksek olabilir. Lakin almış olduğunuz ürünü de uzunca bir süre kullanırsınız.
Döngüsel ekonominin temel taşlarından biri olan geri dönüşüm (Recycle) aşaması da sanıldığı kadar kolay bir süreç değil. Tek kullanımlık plastikler gibi bazı ürünlerin yeniden üretilmesi, geri dönüştürülmesinden çok daha ucuzdur. Günümüzde üzerinden durulan (benim de laboratuvarda üzerinde çalıştığım) biyoplastik üretimi meselesi oldukça maaliyetli ve kısıtlı üretim hacmine sahiptir. Ekonomi modelinin ya ekonomik olması gerekir ya da bir zorunluluk içermesi gerekir. Aksi halde maliyetten kaçma senaryoları ile karşılaşmak şaşırtıcı olmayacaktır. Tam olarak bu nedenle Avrupa Birliği’nde (AB) 3 Temmuz 2021 tarihinden itibaren tek kullanımlık plastiklerin üretimi tamamen yasaklanmıştır. Pipetler, karıştırıcılar, balon çubukları veya tek kullanımlık sofra takımları artık AB genelinde satılmamaktadır.
Döngüsel ekonomi bir yandan tüketicileri bilinçli hale getirirken diğer yandan da üreticilere büyük sorumluluk yükler. Almanya ve Avusturya’da geçerli olan ‘Kirleten öder’ prensibine göre şirketler ambalajları tekrar tekrar kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir bir şekilde üretmekle yükümlüdür. Geri dönüştürülebilir ürünler herkes tarafından görünen bir yeşil noktayla işaretlenir ve döngüsel düşünen müşteriler alışverişlerinde bu yeşil noktaya bakarak satın alma kararı verirler. Yine bu gerekçelerle ortaya çıkan sınırda karbon vergisine ve ESG çalışmalarına ilerleyen zamanlarda değineceğim. DÖNGÜSEL EKONOMİDE BİZ NEREDEYİZ?
2008 yılından 2016 yılına kadar AB’de toplam belediye atığı geri dönüşüm oranı yüzde 36.5’ten yüzde 47.4’e ve enerji geri kazanımının payı yüzde 16,1’den yüzde 26,2’ye yükseldi, yıllık atık depolama 83,5 milyon tondan 52,1 milyon tona düştü. 2020 yılına gelindiğinde AB genelinde belediye atığının geri dönüştürülme oranı 47.8 oldu. En yüksek belediye atığı geri dönüştürme oranı yüzde 67 ile Almanya, yüzde 59.3 ile Slovenya ve yüzde 58.2 ile Avusturya’da görüldü. Almanya 2030 belediye atığı geri dönüşüm hedefini şimdiden aştı.
Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı’na göre 2016 yılı itibariyle Türkiye’de geri dönüşüm oranı yalnızca yüzde 13. Türkiye’nin hedefi 2023 yılında oluşan atığın yüzde 35’inin geri kazanılması, yüzde 65’inin düzenli depolama yönetimi ile bertaraf edilmesi.
7 yıl içinde geri dönüşüm oranının yüzde 13’ten yüzde 35’e çıkarılması çok iddialı bir hedef olarak görünüyor, diğer yandan atıkların yüzde 65’inin depolanmasının hedeflenmesi ise büyük bir hammadde ve enerji kaybına işaret ediyor. Türkiye 2014 yılında yüzde 5,3 olan kaynağında ayrıştırılan ambalaj atığı oranını 2023 yılında sadece yüzde 12’ye yükseltmeyi hedefleyerek AB ülkelerinden olumsuz anlamda ayrışıyor.
Türkiye’de hane halklarının atıklarını toplayan belediyeler atık yönetimi faaliyetlerini münferit olarak sürdürüyor. Belediyelerin finansal açıdan, teknik ve kurumsal açıdan yeterli olmaması, sağlıklı bir atık yönetim sistemi oluşturmalarına büyük bir engel teşkil ediyor.
Türkiye'de döngüsel ekonomiye geçiş, atıkların başta hane halkları olmak üzere uygun yöntemlerle kaynağında ayrıştırılarak toplanması ve ardından tekrar ham madde olarak geri dönüştürülmesi ile mümkün olabilir. Bu, belediyelerin tek başına üstesinden gelebileceği bir zorluk değildir. Bunun yerine, atık ayrıştırmayı teşvik eden mekanizmaların oluşturulması ve geliştirilmesi, evlerde ve mahallelerde atıkları kaynağında ayrıştırmayı mümkün kılan merkezi bir sistem kurulması gerekmektedir.
Türkiye’de düzenli depolama oranının 2023 yılında yüzde 65 olarak hedeflenmesi, atıkların aslında bir ham madde olduğu ve ekonomiye geri döndürülmesi gerektiği fikrinin Türkiye’de maalesef henüz çok yerleşmediğini gösteriyor. Bu da Türkiye’nin döngüsel ekonomi konusunda önünde uzun bir yol olduğu anlamına geliyor.
Öte yandan, İklim Şurası’nda alınan bir karara göre 2050 yılına gelindiğinde Türkiye’deki bütün düzenli çöp depolama sahalarının kapatılması hedefleniyor. Bu hedeflerin birbiri ile tutarlı olup olmadığını ise ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
DÖNGÜSEL EKONOMİ NEDEN ÖNEMLİ? Bu model ile; hammaddeden atık oluşumuna kadar geçen süreçte bireylerin ve toplumun yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirilmesi, tüketimin azaltılması, geri dönüşümün ve yeniden kullanımın teşvik edilmesi ile gelecek nesillerin sürdürülebilir iş ve yaşam modellerine yönlendirilmesi hedeflenmektedir.
Ve ayrıca dünyada ve en büyük ticaret partnerimiz AB’de yaşanan gelişmeler Türkiye’nin bu döngüye ayak uydurmasını zorunlu hale getiriyor. Paris Anlaşması kapsamında, ülkelerin belirlenen hedeflere ulaşmaları için karbon ayak izlerini düşürmeleri gerekiyor. Bu da kaynakların yeniden ve daha efektif kullanılmasını kısmi olarak zorunlu hale getiriyor.
Yine AB Yeşil Mutabakatı kapsamında 2026 yılı itibarıyla AB sınırında ödenecek karbon vergisinin minimuma indirilmesi de ürünlerin karbon ayak izini düşürerek, yani üretimde doğaya minimum emisyon salarak mümkün olacak.
Döngüsel ekonomi hem Paris Anlaşması hem de AB Yeşil Mutabakatının kavramsal bir çerçevesi gibi görünür, sonuçta tüm bu anlaşmalar ve döngüsel ekonomi birbirini karşılıklı olarak besler ve destekler.
KAYNAKÇA:
* Growth within: a Circular Economy Vision for a Competitive Europe. McKinsey Center for Business and Environment, 2015.
* İşletmeler için dögüsel ekonomi rehberi. (2020). https://www.business4goals.org/wpcontent/uploads/2021/03/%C4%B0sletmeler-icin-DonguselEkonomi-Rehberi.pdf
* Sapmaz Veral, E. (2019). An Evaluation on the Circular Economy Model and the Loops Design in the Context of Waste Management. European Journal of Science and Technology, (15), 18-27.
* Standart, ekonomik ve teknik dergi (2018) https://statik.tse.org.tr/upload/tr/dosya/icerikyonetimi/8962/09032018171144-2.pdf.
* Sürdürülebilirlik Kimyamızda Var. (2021). https://www.akkim.com.tr/tr/basin/bizden-haberler/i-3259
* Sürdürülebilirlik Politikası. (2021). https://www.akkim.com.tr/tr/surdurulebilirlik/surdurulebilirlik-politikamiz/surdurulebilirlik-politikasi/i-2004
* The World Economic Forum. (2021). https://www.weforum.org
* Tüdam Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği. (2021). http://www.tudam.org.tr/etkinlik/99/birmrbrunetarnaud-degerlendirmesi
* Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu. (2021). https://donguselekonomiplatformu.com
* Yeşil Ekonomi Tartışmalarında Yer Almamanın Ciddi Bir Maliyeti Var - Ekoiq. Ekoiq. (2021)., from https://ekoiq.com/2020/12/28/yesil-ekonomitartismalarinda-yer-almamanin-ciddi-bir-maliyeti-var/
* RESOURCE EFFICIENCY: POTENTIAL AND ECONOMIC IMPLICATIONS resource_efficiency_report_march_2017_web_res.pdf - https://www.resourcepanel.org/sites/default/files/documents/document/media/resource_efficiency_report_march_2017_web_res.pdf
* https://ec.europa.eu/environment/enveco/pdf/FACT_SHEET_iv_Circular_Economy.pdf;
* https://webdosya.csb.gov.tr/db/cygm/haberler/ulusal_at-k_yonet-m–eylem_plan20180328154824.pdf
Yorumlar