T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı’nın yayımladığı rapora göre, 1 ton karbondioksit eşdeğeri için 75 avro olarak varsayılan SKDM sertifikası ücretleri 2027’de Türkiye’ye yıllık 138 milyon avro maliyete sebep olacak.

SINIRDA KARBON DÜZENLEME MEKANİZMASI DOLU DİZGİN GELİYOR! Dış ticaretimizi ve özellikle ihracatımızı yakından ilgilendiren Avrupa Birliği’nde (AB) Sınırda Karbon Düzenlemesi ile ilgili bir gelişme yaşanıyor. Bu süreç, Paris Anlaşması ve buna bağlı Avrupa Yeşil Mutabakatı (Europe Green Deal) ile başlıyor. AB tarafında ülkelerden, 2050 yılına kadar karbon salınımının nötr olması hedefini bağlayacak şekilde AB müktesebatına dahil etme hedefine dahil olunması bekleniyor. Bu kapsamda, ileri seviyeye çıkarılacak emisyon azalımı önlemleri nedeniyle, yoğun enerji üretiminin AB sınırları dışına çıkmasının (karbon kaçağı /carbon leakage) ve bunun sonucunda AB ekonomisinin negatif etkilenmesinin önlenmesi için “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” (Carbon Border Adjustment Mechanism - CBAM) hayata geçiriliyor.
Bu kapsamda, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Yönetmeliği (CBAM) ve Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS) 16 Mayıs 2023 tarihinde AB Resmî Gazetesinde yayınlandı ve izleyen gün yürürlüğe girdi. Türkiye'de ise 1 Ekim 2023 tarihinde yürürlüğe giriyor.
Sınırda Karbon Düzenlemesinde süreç nasıl işliyor?
İlk olarak Temmuz 2021'de açıklanan ve yeni SKDM ile ETS reformunu içeren AB'nin "Fit for 55" yasa paketi, Avrupa'nın emisyonları 2030 yılına kadar (1990 seviyelerinden) en az %55 oranında azaltmasına yardımcı olacak kilit bir unsur olarak görülüyor. Avrupa İklim Yasasında belirlenen bu hedefler ise, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmaya yönelik daha geniş kapsamı olan Avrupa Yeşil Anlaşma stratejisinin bir parçası.
SKDM’ye geçiş dönemi 1 Ekim 2023'te başlayacak ve 2025'e kadar sürecek. Bu süre zarfında, üç aylık emisyon raporlaması gerekiyor. Etkilenen işletmelerin, bu yılın ilerleyen dönemlerinden itibaren yeni uyum ve raporlama gerekliliklerine uymaya hazırlanmaları ve orta ila uzun vadeli süreç ve maliyet etkilerini değerlendirmeye başlamaları gerekiyor. SKDM kapsamında emisyonların raporlanmasına ilişkin kurallar ve gereklilikler, AB üye devletlerinin uzmanlarından oluşan SKDM Komitesine danışıldıktan sonra komisyon tarafından kabul edilecek bir uygulama yasasında daha ayrıntılı olarak belirtilecek.
Yönetmelik uyarınca AB, SKDM için 1 Ekim 2023’ten 31 Aralık 2025’e kadar bir geçiş dönemi uygulayacak ve üç aylık raporlama yükümlülüğü olacak. 2026 yılı itibarıyla SKDM sertifikalarının satın alınması gerekli hale gelecek. Ayrıca AB ETS; havacılık ve denizcilik sektörlerinde genişletilecek, yeni ETS II ise ulaşım ve ısınma yakıtlarını kapsayacak. AB ETS kapsamındaki ücretsiz tahsisatlar 2026 yılından itibaren aşamalı olarak kaldırılacak.
AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) nedir ve ne işe yarar?
Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa Yeşil Mutabakatı ile koyduğu sera gazı emisyon azaltımı hedefine ulaşılması açısından temel araçlardan birisi Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasıdır (SKDM). AB bu mekanizma ile bir yandan yeşil dönüşümün yaratacağı maliyet karşısında Avrupa’nın rekabetçiliğinin korunmasını, diğer taraftan küresel düzeyde iklim değişikliği ile mücadele çabasının artırılmasını hedeflemektedir.
AB içinde emisyon azaltım hedeflerine ulaşılabilmesi için bir dizi düzenleyici tedbir alınmaktadır. Bunlardan birisi de Birlik içinde sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması amacıyla geliştirilmiş karbon fiyatlandırması aracı olan ETS uygulamasını sıkılaştıracak mevzuat güncellemesidir.
Söz konusu mevzuat güncellemesi ile ETS kapsamında yer alan sektörlerde emisyonların 2005 yılına kıyasla 2030 yılında %62 oranında azaltılması hedeflenmekte; bu çerçevede, bir defaya mahsus olmak üzere sistemden 2024 yılında 90 milyon, 2026 yılında 27 milyon ton tahsisatın (emission allowance) kaldırılması, eş anlı olarak da piyasada işlem gören tahsisatların 2024-2027 döneminde yıllık %4,3, 2028-2030 döneminde ise %4,4 oranında azaltılması öngörülmektedir. Bunun yanında, sistem içinde dağıtılan ücretsiz tahsisatlar 2026-2034 döneminde belirli oranlarda azaltılarak kaldırılacaktır. Piyasada işlem gören tahsisat miktarının azaltılması, karbon ücretinin yükselmesine sebep olacak, bu da firmaları maliyetlerini düşürmek üzere üretim süreçlerinin yenilenmesi, temiz üretim teknolojilerinin adaptasyonu gibi emisyon azaltımına yönelik yatırımları artırmaya yönlendirecektir.
Bu durumda AB sınırlarındaki bazı firmalar, üretimlerini iklim değişikliği ile mücadele etmeyen ülkelere kaydırıp ürünlerini tekrardan AB pazarına sürmeyi hedeflemeleri öngörüldüğü için Emisyon Ticareti Sistemi(ETS) ile emisyon azaltımına gitmeyen firmalardan alınan Sınırda Karbon Vergisi miktarı arttırılacaktır. SKDM kapsamına girecek olan ürünlerden sera gazı(GHG) miktarlarına bağlı olarak karbon vergisi alınacak ve bu yük ihracatçının omzuna yüklenerek üreticinin emisyon azaltımına gitmesini sağlayacaktır. ( En azından beklenti şu an için bu şekilde diyebiliriz.)
SKDM Tüzüm Metni, Avrupa Parlamentosu (AP) ve Konsey tarafından 10 Mayıs 2023 tarihinde imzalanmış ve 16 Mayıs 2023 tarihli ve L 130/52 AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış olup 17 Mayıs 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Varılan Uzlaşı Çerçevesinde SKDM’nin Ana Uygulama Esasları:
1- Uygulama Takvimi SKDM Tüzüğü 1 Ekim 2023 tarihinde raporlama yükümlülüğü ile sınırlı olarak uygulamaya girecektir. Bu kapsamda, 1 Ekim 2023-31 Aralık 2025 tarihleri arasında, mali yükümlülük doğmayacak bir geçiş dönemi söz konusu olacaktır.
Geçiş dönemi, uygulama esaslarının oturtulması, veri toplanması ve uygulamanın iyileştirilmesine yönelik aksayan noktaların tespit edilmesi gibi amaçlara hizmet edecek, bu dönemdeki deneyim çerçevesinde gerekli iyileştirmeler ve ikincil mevzuat düzenlemeleri gerçekleştirilecektir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, 2025 sonuna kadar olan geçiş döneminde, ithal edilen ürünlere gömülü emisyonlar (embedded emissions) için herhangi bir ücretlendirme yapılmayacak; mali yükümlülüklerin devreye girdiği asıl uygulama dönemi 1 Ocak 2026 itibariyle başlayacaktır. 2- Ürün ve Sera Gazı Kapsamı
Kapsamda hangi ürünler var?
SKDM tatbik edilecek ürünler, mevcut yönetmeliğin 1 sayılı listesinde yer veriliyor. Bu ürünler şu anda çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve elektrik ile sınırlı. Ürünler, Avrupa Komisyonu'na göre yüksek bir karbon kaçağı riski içeren ürün grupları olarak tanımlanıyor. Ancak son düzenlemeyle aşağıdaki tabloya hidrojen de ekleniyor.
SKDM kapsamının, geçiş döneminin bitiminden önce değerlendirilmesi planlanıyor ve 2030 yılına kadar potansiyel olarak AB ETS kapsamındaki tüm malları kapsaması hedefleniyor.
SKDM, demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörlerini kapsamaktadır. SKDM’ye tabi ürünler ve ilgili ürünlerle ilişkili sera gazları mevzuat metninin “Ek I (Annex I)” başlıklı ekinde listelenmektedir.
SKDM kapsamındaki ürünler:
Kaolin ve diğer kaolinik killer, kalsine edilmiş
Çimento, alüminli çimento, çimento klinkerleri, vb.
Gübreler (örn. amonyak, nitrik asit, sülfonitrik asitler)
Aglomere demir cevherleri ve konsantreleri
Demir ve çelik ürünlerinin kapsamı (bazı ferro-alaşımlar, hurda vb. hariç)
Demir ve çelik ürünleri, vidalar, civatalar, somunlar, koç vidaları, vida kancaları, perçinler, koterler, kamalı pimler, pullar (yaylı pullar dahil) ve benzeri ürünler gibi alt ürünleri içerir
Alüminyum yapılar ve yapı parçaları
Bazı alüminyum rezervuarlar, tanklar, fıçılar, konteynerler
Alüminyumdan yapılmış, elektriksel olarak yalıtılmamış çok telli teller, kablolar, örgülü bantlar ve benzerleri
Diğer alüminyum eşyalar
Hidrojen
Elektrik enerjisi
Bu ürün listesi, yönetmeliğin taslak versiyonlarına kıyasla önemli ölçüde artmış durumda; örneğin, artık sadece ham ve yarı mamul maddeler değil, alt ürünler de listede yer alıyor. Ürünlerin artmasıyla liste, daha fazla sayıda işletme için geçerli duruma geliyor. Kapsamda, ticaret sapmasını önlemek gayesiyle birincil ürünlerin girdi olarak kullanıldığı ve üretim süreçleri karmaşık olmayan çeşitli kullanıcı ürünlere (downstream products) yer verilmiştir. Ayrıca SKDM kapsamındaki ürünlerin üretiminde kullanılan belirli girdiler (precursors) kapsama dahil edilmiştir. Bu çerçevede, SKDM kapsamındaki ürünler hem doğrudan AB’ye ithal edildikleri hem de diğer SKDM ürünlerinin üretimi aşamasında girdi olarak kullanıldıkları durumlar itibariyle mevzuatla getirilen yükümlülüklere tabi olacaktır.
Öte yandan, AB içindeki üretime yönelik ETS daha geniş bir sektörel kapsama sahiptir. İthalat aşamasında uygulanmak üzere ETS’nin eşdeğeri bir mekanizma olarak tasarlanan SKDM’nin kapsamı belirlenirken, üretimin AB dışına kayması riski yüksek olan sektörler arasından, ürün bazında karbon emisyon ölçümünün nispeten kolay yapılabileceği sektör ve ürün grupları seçilmiştir. 3- Emisyon Hesaplamalarının Kapsamı
SKDM’nin emisyon hesaplamalarına doğrudan emisyonların yanı sıra belirli ürünler itibariyle üretim sürecinde kullanılan elektriğin üretiminden kaynaklanan dolaylı emisyonlar da dahil edilmiştir. Taslak mevzuat metni, dolaylı emisyonlara ilişkin karbon maliyetini ilk etapta daha dar bir ürün grubuna getirmekte olup bu alandaki yükümlülüklerin geçerli olacağı ürün kapsamı uygun hesaplama metodolojilerinin geliştirilmesine de bağlı olarak aşamalı şekilde genişletilecektir.
SKDM Tüzüğü’nün “Ek IA (Annex IA)” başlıklı ekinde, SKDM kapsamındaki ürünlerden hangileri için sadece doğrudan emisyonların dikkate alınacağı listelenmektedir. Ek I’de olup Ek IA’da olmayan ürünler için ise dolaylı emisyonlar da dikkate alınacaktır.
Buna göre, 2026 itibariyle dolaylı emisyonlara bağlı maliyetler ilk etapta çimento ve gübre ürünleri ile aglomere demir cevherleri gibi sınırlı sayıda ürün için getirilecektir. Bununla birlikte, geçiş dönemi sona ermeden yapılacak değerlendirmede, uygun hesaplama metodolojilerinin geliştirilmesine bağlı olarak, SKDM kapsamındaki diğer ürünler için de 2026 itibariyle dolaylı emisyonların mali yükün hesaplanmasında dikkate alınıp alınmayacağı karara bağlanacaktır. 4- Geçiş Dönemindeki Raporlama Yükümlülükleri (SKDM Tüzüğü, Madde 35)
SKDM Tüzüğü kapsamındaki ürünlerin ithalatı, mevcut durumda da olduğu gibi ya doğrudan ithalatçı firmalar ya da ithalatçı firmalar hesabına gümrük işlemlerini gerçekleştiren dolaylı gümrük temsilcileri tarafından yapılacaktır. Bu dönemde, SKDM ürünlerini ithal eden ithalatçılar veya dolaylı gümrük temsilcileri, her bir çeyrek dönem için, o çeyrekte ithal ettikleri ürünlere ilişkin, takip eden ilk 1 ay içinde raporlama yapacaktır (SKDM Raporu). Örnek olarak, Ocak-Mart dönemi içinde yapılan ithalat için Nisan sonuna kadar SKDM Raporu sunulacaktır. SKDM Raporunda aşağıdaki bilgilere yer verilecektir:
Her bir ürün türü için ayrıştırılmış olarak ve elektrik için megavat saat, diğer ürünler için ton değerleri üzerinden ifade edilecek şekilde, ithal edilen toplam ürün miktarı ile ürünün ithal edildiği menşe ülke ve üretici tesis;
Ek IV’de (Annex IV) belirlenen yöntem çerçevesinde hesaplanan, elektrik için megavat saat başına ton karbondioksit eşdeğeri emisyon miktarı, diğer ürünler için 1 ton ürün başına ton karbondioksit eşdeğeri emisyon miktarı şeklinde ifade edilen gerçekleşen toplam gömülü emisyon miktarı (bu hususta, bir ikincil mevzuat düzenlemesi ile uygulama esasları detaylandırılacaktır);
Komisyon tarafından yayımlanacak uygulama yönetmeliği çerçevesinde hesaplanacak toplam dolaylı emisyonlar;
Ürüne gömülü emisyonlar için menşe ülkesinde ödenecek olan, olası ücret iadesi veya diğer telafi ödemeleri de dikkate alınarak hesaplanmış net karbon ücreti tutarı. Raporlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya tespit edilen eksiklikleri gidermeyen ithalatçılara, ilgili üye ülke yetkili otoritesi tarafından etkili, orantılı ve caydırıcı nitelikte para cezası uygulanmasına ilişkin hususlar Taslak Tüzüğün 35’inci maddesinin (5) ve (5a) bentlerinde düzenlenmektedir.
Yukarıda da belirtildiği gibi, geçiş döneminde ithalatçılar, üçer aylık dönemler itibariyle, AB’ye ithal edilen SKDM kapsamındaki tüm ürünler için, ürünün üretim süreci ile ilişkili doğrudan ve dolaylı emisyonları ürün ve üretici tesis ayrıştırması yaparak raporlayacaktır.
Bu çerçevede;
Ürünün üretimi esnasında açığa çıkan, üretim sürecinden kaynaklanan doğrudan emisyonlar (Kapsam-1 emisyonlar) - [ısıtma ve soğutma kaynaklı emisyonlar dahil üretici firmanın üretim sürecinden kaynaklanan emisyonlar],
Üretim sürecinde kullanılan ve üretici firma dışından temin edilen, yine SKDM kapsamındaki üretim girdilerinin üretimi aşamasında açığa çıkan emisyonlar (kısmi Kapsam-3) - [girdinin üretim sürecinde açığa çıkan ve girdinin tedarik edildiği üreticiden temin edilecek olan emisyon verisi]
Ürünün üretiminde kullanılan elektrikten kaynaklanan dolaylı emisyonlar (Kapsam-2 emisyonlar) ürün bazında raporlanacaktır. Bu meselede ilk etapta dikkate alınması önemli olan bir diğer husus ise 1 Ekim 2023-31 Aralık 2025 tarihleri arasındaki geçiş döneminde gerçekleşen emisyonların raporlanmasında, doğrulama (verification) gerekliliğinin bulunmadığıdır. Bu çerçevede, raporlamalar için üçüncü taraf sera gazı doğrulama firmalarından doğrulama hizmeti alınması zorunlu değildir. Yukarıda da değinildiği gibi geçiş döneminde Komisyon, raporları periyodik olarak inceleyerek eksiklik ve olağan durumdan sapmaları tespit edecek ve üye ülke yetkili otoritelerine ithalatçılara yönelik cezai işlem gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi amacıyla düzenli bilgilendirmede bulunacaktır.
5- 1 Ocak 2026 Sonrasındaki Uygulama Dönemi
SKDM kapsamında mali yükümlülüklerin doğacağı asıl uygulama döneminin başlangıcı olan 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle, düzenleme kapsamındaki ürünlerin ithalatı sadece “yetkilendirilmiş SKDM yükümlüsü (authorized CBAM declarant)” tarafından yapılabilecektir. Bu dönemde de ithalatın/gümrük işlemlerinin doğrudan ithalatçı firma veya gümrük müşavirleri (dolaylı gümrük temsilcileri) aracılığıyla yapılması mümkün olacaktır. SKDM Mali Yükümlülüğü ve SKDM Bildiriminin Esasları: 2026 itibariyle başlayacak ana uygulama döneminde, SKDM Tüzüğü ekinde yer alan ithal ürünlerle ilişkili karbon emisyonları için oluşan mali yükümlülük, yetkilendirilmiş SKDM yükümlüsü tarafından yıl boyunca satın alınan SKDM sertifikalarının teslimi suretiyle karşılanacaktır. Bu kapsamda, ürüne gömülü her 1 ton CO2 eşdeğeri sera gazı emisyonu için 1 SKDM sertifikası teslim edilecektir. Bu çerçevede SKDM sertifikası, ithalatta bir belgelendirme/sertifikasyon yükümlülüğü olarak algılanmamalı, 1 ton CO2 eşdeğeri sera gazına denk gelen kıymetli kâğıt gibi düşünülmelidir.
SKDM sertifika ücretleri, Avrupa Komisyonu tarafından, AB Emisyon Ticaret Sistemi içinde oluşan bir önceki haftanın ortalama fiyatı üzerinden haftalık olarak yayımlanacaktır.
SKDM kapsamında oluşacak mali ve idari tüm yükümlülük, AB’de yerleşik yetkilendirilmiş SKDM yükümlüsünün üzerindedir. Ancak ticaret hayatında, ithal ürünün ve ürünün üçüncü ülkedeki üreticisinin hangi ölçüde ikame edilebilir olduğuna göre, oluşacak karbon maliyetlerinin üçüncü ülke ihracatçı/üreticilerine de yansıtılması beklenebilecektir. Bildirim Yükümlülüğü: Ana uygulama döneminde, geçiş dönemindeki raporlama yükümlülüğüne benzer şekilde, her yıl Mayıs sonuna kadar, yetkilendirilmiş SKDM yükümlüsü tarafından, bir önceki yıl içinde gerçekleşen ithalat ve emisyon değerlerine ilişkin bir SKDM bildirimi (CBAM declaration) yapılacaktır. (Bu çerçevede, uygulama kapsamında ilk bildirim 1 Ocak-31 Aralık 2026 döneminde gerçekleşen SKDM ürünleri ithalatı için 31 Mayıs 2027 tarihine kadar yapılacaktır.)
Bildirimler, AB Komisyonu tarafından kurulacak bir Merkezi Elektronik Kayıt Sistemi (CBAM Registry) üzerinden gerçekleştirilecektir. Ayrıca ihracatçı ülkelerdeki üreticilerin, yetkilendirilmiş SKDM yükümlüleri tarafından SKDM bildirimleri yapılırken kullanılması amacıyla, doğrulanmış emisyon verilerini merkezi kayıt sistemine yüklemesi mümkün olacaktır. Üçüncü ülkelerdeki üreticilerce emisyon verilerinin sisteme girilebilmesi imkânı, özellikle emisyon değerleri düşük üreticiler için pazara girişte de avantaj sağlayabilecektir.
Öte yandan, yetkilendirilmiş SKDM yükümlüsü tarafından yapılacak SKDM bildiriminde aşağıdaki hususlara yer verilecektir:
Her bir ürün türü için ayrıştırılmış olarak ve elektrik için megavat saat, diğer ürünler için ton değerleri üzerinden ifade edilecek şekilde, bir önceki takvim yılı içinde ithal edilen toplam ürün miktarı;
İthal edilen söz konusu ürünler için SKDM Tüzüğü Madde 7 çerçevesinde hesaplanmış ve Madde 8 çerçevesinde doğrulanmış olan, elektrik için megavat saat başına ton karbondioksit eşdeğeri emisyon miktarı, diğer ürünler için 1 ton ürün başına ton karbondioksit eşdeğeri emisyon miktarı şeklinde ifade edilen gerçekleşen toplam gömülü emisyon miktarı (Komisyon, ikincil mevzuat düzenlemeleri ile gömülü emisyon hesaplama ve doğrulamaya yönelik uygulama esaslarını detaylandıracaktır);
Teslim edilecek toplam SKDM sertifikası miktarı (Bu değere, hesaplanan toplam gömülü emisyona karşılık gelen sertifika miktarından menşe ülkede ödenmiş karbon ücretlerine denk gelen kısım düşülüp, AB ETS içinde geçerli ücretsiz tahsisatları yansıtacak indirim de yapıldıktan sonra ulaşılacaktır.)
SKDM Tüzüğü Madde 8 ve Ek V çerçevesinde, bir akredite doğrulayıcı tarafından hazırlanmış doğrulama raporunun örneği.
Avrupa Komisyonu, SKDM bildirimi için standart formatı belirlemeye; hesaplanan toplam gömülü emisyon değerleri ile ilişkili olarak her bir ürün, menşe ülke ve üçüncü ülke üretici tesisi bazında, emisyon verisi ve ödenmiş karbon ücreti başta olmak üzere, hangi destekleyici bilgi ve belgelerin sağlanacağına; SKDM bildiriminin merkezi kayıt sistemi üzerinden yapılmasına ilişkin usule ve SKDM sertifikalarının teslimine yönelik esaslara dair ikincil mevzuat düzenlemelerini en geç 2025 yılı içinde yayımlayacaktır. Karbon ücretlendirmesi esasları: SKDM kapsamında oluşacak mali yükün hesaplanmasında, ithal edilen elektrik haricindeki her bir tür ürün için toplam ürün miktarı, gömülü emisyon miktarı, AB ETS’sinde ürünün muadiline sağlanan ücretsiz tahsisat miktarı ve menşe ülkede ödenmiş karbon ücretleri dikkate alınacaktır. AB ETS’sinde aynı ürüne sağlanan ücretsiz tahsisatlar ile menşe ülkede tabi olunan karbon ücreti mali yükümlülüğü azaltacaktır. Hesaplama esasları SKDM Tüzüğü Madde 7 ve Ek IV’de düzenlenmekte olup, uygulama esasları ikincil düzenlemelerle açıklığa kavuşturulacaktır.
Ürüne gömülü emisyon hesaplamasında ürünün “basit ürün (simple good)” veya “karmaşık ürün (complex good)” olup olmadığına göre hesaplama unsurları da değişecektir.
Basit ürünler, üretim sürecinin tamamen sıfır emisyonlu girdiler ve yakıtlara (örneğin maden cevherleri veya hurda metal ile biyokütle yakıtları) dayalı olduğu ürünlerdir. Bunun dışındaki tüm ürünler ise karmaşık ürün tanımına girmektedir.
Basit ürünler için ton başına doğrudan gömülü emisyon miktarı, ürünün üretim sürecinde salınan toplam sera gazı miktarının toplam ürün miktarına bölünmesiyle bulunacaktır.
Karmaşık ürünler söz konusu olduğunda ise, SKDM EK-1’inde yer alan diğer ürünler emisyon hesabı yapılacak ürünün üretim sürecinde girdi olarak kullanılıyorsa, bu girdilerin gömülü emisyonları bunların temin edildiği üreticilerden edinilerek hesaplamaya dahil edilecektir. Dolayısıyla karmaşık ürünler için gömülü emisyonlar hem ürünün kendi üretim sürecinde salınan sera gazlarının, hem de diğer üreticilerden alınan SKDM kapsamındaki girdilerin üretiminde salınan sera gazlarının toplamı üzerinden hesaplanacaktır.
Gerçekleşen emisyonların hesaplanamadığı/raporlanamadığı durumlarda, Avrupa Komisyonu tarafından belirlenecek varsayılan emisyon değerleri dikkate alınacaktır. Varsayılan değerlerin hesaplanmasında, raporlama dönemi boyunca yapılacak bildirimler ve kamuya açık güvenilir kaynaklardan temin edilebilecek ülke veya bölge bazında ürüne gömülü emisyon değerleri dikkate alınacaktır. Bunlara da ulaşılamadığı durumda ise AB içinde aynı ürünü üreten, emisyon salımı en yüksek “%X” tesisin emisyon ortalamaları üzerine eklenecek bir tutar (mark-up) üzerinden hesaplanan varsayılan değerler kullanılacaktır. AB’de en kötü performans gösteren tesislerin yüzde kaçının hesaplamada dikkate alınacağına yönelik “%X” oranı, Komisyon tarafından ikincil düzenlemelerle belirlenecektir.
Bu çerçevede, özellikle emisyon performansı AB’deki muadillerine kıyasla iyi olan firmaların gerçekleşen emisyon değerlerini raporlaması, ithalatta karbon maliyetinin azaltılması ve tedarikçi olarak tercih edilebilirliğin artırılması açısından önemli olacaktır.
Gerekli hallerde, ürünün üretim sürecinde kullanılan elektriğin üretiminden kaynaklı dolaylı emisyonların hesaplanmasında ise EK IV-Md 4.3 çerçevesinde Komisyon tarafından belirlenecek varsayılan değerlerin dikkate alınması öngörülmektedir. Bu kapsamda varsayılan değerler;
AB elektrik şebekesinin karbon emisyon faktörü ortalaması, veya
Menşe ülke elektrik şebekesinin karbon emisyon faktörü ortalaması, veya
Menşe ülkedeki fiyat belirleyen elektrik üreticilerinin (price setting sources) karbon emisyon faktörü ortalaması üzerinden hesaplanacaktır.
Menşe ülke veya menşe ülkenin de dahil olduğu ortak elektrik şebekesine sahip olan bir ülke grubu tarafından, güvenilir veriler çerçevesinde, gerçek emisyon faktörü ortalamasının varsayılan değerden daha düşük olduğu gösterilebilirse, daha düşük olan söz konusu değer hesaplamaya esas teşkil edecektir.
Dolaylı emisyonların hesaplanmasında varsayılan değer için yukarıdaki seçeneklerden hangisinin esas alınacağı, geçiş döneminde yapılacak raporlamalarda yer alan ürünün üretiminde ne kadar elektrik kullanıldığı, menşe ülke, elektrik üretim kaynağı (generation source) ve söz konusu elektrik üretimi ile ilişkili emisyon faktörleri de dikkate alınarak, Komisyon tarafından geçiş dönemi sona ermeden en az 6 ay önce yayımlanacak bir ikincil mevzuat ile açıklığa kavuşturulacaktır. 6- SKDM Kapsamında Komisyon/ Üye Ülke Yetkili Otoriteleri Arasında Yetki Dağılımı
SKDM’nin uygulanmasına yönelik belirli unsurlar Komisyon tarafından kurulup idare edilecek merkezi sistemler üzerinden gerçekleştirilecekken (SKDM raporlamaları, bildirimleri, SKDM sertifikalarının satın alınması ve teslimi, vb.); SKDM yükümlüsünün yetkilendirilmesi, SKDM bildirimlerinin gözden geçirilmesi, SKDM sertifikalarının satılması ve geri alınması, mevzuata uyumsuz uygulamaların incelenmesi ve cezai müeyyidelerin uygulanması gibi belirli hususlar ise üye ülke yetkili otoritelerinin görev alanına girmektedir.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?
T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğiyle hazırladığı “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Potansiyel Etkileri” başlıklı çalışmasının tamamlandığını duyurdu.
Rapor, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) kapsama dahil olan sektörlere etkilerini ve bu etkilerin Türkiye ekonomisine yansımalarını ele alıyor. Rapora göre düzenlemenin, Avrupa Birliği’nin (AB) altıncı büyük ticaret ortağı olan Türkiye’yi yükselen maliyetlerle karşı karşıya bırakması, potansiyel olarak Türkiye’nin rekabet gücünü etkilemesi, GSYH ve istihdam üzerinde kısa vadeli etkilere yol açması bekleniyor.
Rapora göre, SKDM sertifikası ücretlerinin 1 ton karbondioksit eşdeğeri (tCO2e) için 75 avro olması durumunda Türkiye’nin karşılaşacağı yıllık maliyet 2027’de 138 milyon avroya, sertifika ücretlerinin 150 avro/tCO2e seviyesine çıkması durumunda ise yıllık maliyet 2032’de 2,5 milyar avroya kadar yükselebilir.
Düzenlemeden en çok etkilenecek sektörlerin sırasıyla demir-çelik, çimento ve kimyasal ürünler sektörleri olacağı tahmin ediliyor. Çalışmaya göre, SKDM sertifika ücretinin 75 avro/tCO2e olması durumunda 2032’de üç sektör birlikte maliyetlerin yüzde 65’ini ve 150 avro/tCO2e olması durumunda ise yüzde 70’ini karşılıyor olacak.
Ulusal ETS’nin hayata geçirilmesi SKDM’nin ekonomik etkilerini azaltıyor
Raporda, ulusal bir ETS’nin hayata geçirilmesiyle SKDM kapsamındaki sektörlerdeki ve Türkiye ekonomisindeki etkilerin azaltılabileceği ve ulusal sera gazı emisyonlarının maliyet etkin bir şekilde düşürülebileceği belirtiliyor.
SKDM tüzüğü, ihracatçı ülkede mevcut olan açık karbon fiyatlandırma politikalarını tanıyarak yerel karbon fiyatının SKDM ücretlerinden düşülmesine izin veriyor. Bununla birlikte rapor, ETS’nin hayata geçirilmesi sonrası Türkiye’nin 20 avro/tCO2e’lik bir yerel karbon fiyatı uygulaması durumunda, potansiyel SKDM maliyetlerinin 2027 yılında yılda 56 milyon avroya düşebileceğini belirtiyor. Ulusal ETS’sini uygulayan Türkiye, SKDM masraflarını dolaylı olarak üstlenmek yerine bu maliyetleri ETS gelirleri olarak içselleştirebilecek ve bu gelirler düşük karbonlu kalkınmayı hızlandırmak amacıyla hükûmet tarafından stratejik olarak kullanılabilecek.
SKDM, emisyon miktarına bağlı olarak AB’de bulunan ithalatçılara maliyet getireceği için Türkiye’den AB’ye gerçekleşen ihracat hacmini de etkileyecek. Rapora göre geçiş süreci tamamlandıktan sonra SKDM’nin ihracat üzerindeki etkilerinin kısa vadede göz ardı edilebilir olması beklenirken, ulusal ETS’nin hayata geçirilmediği bir senaryoda, 2032’de 75 avro ve 150 avro/tCO2e SKDM sertifika ücretleriyle AB’ye mal akışının sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 3 oranında azalması öngörülüyor. Ancak Türkiye’nin ulusal bir ETS uygulaması hâlinde düşük emisyonlu ürünlerin ihracatı artacağı için ihracatın da aynı oranda büyümesi bekleniyor.
コメント