top of page

SERMAYE VE PİYASA: FONLAR

Yazarın fotoğrafı: Doğukan GülerDoğukan Güler

Herkese iyi haftalar. Son bir ayda faizlerin düşüş trendine girmesiyle sahneye çıkan borçlanma araçlarının anlık popülerliğine kapılıp gitmeden önce, neden bu kadar yüksek getiri sağladıklarına ve para piyasası fonlarından farklarının ne olduğuna dikkat çekmek amacıyla bir yazı yazmak istedim.

Aşağıda, son bir ayda en yüksek getiri sağlayan beş para piyasası ve borçlanma araçları fonundan ikişer tanesinin içeriklerini görüyorsunuz. Burada dikkatimizi çeken şey, para piyasası fonlarının repo ağırlıklı işlem yaparken, borçlanma araçları fonlarının uzun vadeli bir varlık olan devlet tahvillerine yatırım yaptığıdır.


Peki, bu ne demek?


Öncelikle repo ve devlet tahvilinin ne olduğunu öğrenelim: Repo, 1 gün ile 45 gün arasında vadesi olan; günlük, haftalık ya da aylık olarak temin edilen, "mevduatvari" diyebileceğimiz bir menkul kıymet aracıdır. Kısa vadeli olmasından ötürü, sabit ilerleyen faiz politikasında sabit getirisi sayesinde piyasa dalgalanmalarına yakalanmadan belirli bir oranda kar getirmesi dolayısıyla sıkça tercih edilir. Fakat faiz oranlarının düşmesi durumunda, bu kadar kısa vadeli menkul kıymetlere olan ilgi oldukça azalır.




Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz: Paranızı 1 yıllığına %50 faizle yatırdığınızı ve ertesi gün faizlerin %40'a düştüğünü hayal edin. Üzülür müsünüz, sevinir misiniz? Bir de bunu 1 aylık faize yatırmış olduğunuzu düşünün. "Keşke uzun vadeli bir faiz yatırımı yapsaydım da düşük faiz ortamında yüksek faiz kazansaydım," diye düşünürsünüz. İşte bu noktada, çok yüksek faiz oranlarından 2 yıldan 10 yıla kadar vadeyle devlet tahvili aldığınızı düşünün. Firmaların yıl sonu %30 olarak gördüğü faiz oranlarında, %50 faiz aldığınız ve bunu 10 yıl boyunca devlet garantisinde tuttuğunuz; kupon ödemelerine de sahip bir kağıt sizce ne kadar eder? İşte bu soruların cevabını, son bir ayda uzun vadeli borçlanma tahvillerine sahip fonların %6'dan %8'e kadar getiri sağlamasıyla alabilirsiniz. Şimdi, kritik ve aslında en önemli soru olan "Almalı mıyız?" kısmına bakalım. Şu an birçok yerli ve yabancı kurumun yıl sonu faiz oranı tahminlerini %30-35 olarak görüyoruz.


Toplantı sayılarının azalması ve Ocak ayında da 250 baz puanlık bir düşüş öngörürsek, uzun vadeli borçlanma fonlarının bu dönemde yükselişe devam edeceğini söyleyebiliriz.


Geçmişe yönelik yaptığım araştırmada, TCMB'nin faiz indirim döngüsüne girdiği 2021 yılında borçlanma araçlarının yaklaşık %50 civarında yükseliş yaptığını gördüm. Dönemsel olarak incelediğimizde düşük bir oran gibi görünse de o dönemki tahvillerin çok daha düşük faizlendiriliyor olması, dolar alımının çok daha popüler olması ve KKM'nin çıkarılması gibi birçok faktöre rağmen, %50 oranının düşük olmadığını söyleyebiliriz.


Uzun lafın kısası, faiz düşüş trendi; uzun vadeli, yüksek faizden borçlandırılmış tahvillerin fiyatını yükseltmesinden ötürü borçlanma araçlarının yüksek getiriler sağlamasına yol açtı. Bu sürecin devam edeceğini düşünen herkes, gönül rahatlığıyla bu fon türünü tercih edebilir.

Comentários


bottom of page