Suriye’de belli bir azınlık grubun inandığı bir mezhep Nusayrilik, Nasıl bu hale geldiğini anlatmadan önce özetle Suriye’nin yakın zamanda ne hale geldiğini anlatsak tam yerinde olur.

Suriye iç savaşının başlangıcı, Arap baharının etkisinde olan suriye , 2011 yılının Mart ayında, Suriye’nin güneyinde yer alan Dera’da meydana gelen protestolarda bir öğrenci grubun okul duvarına "Ey doktor (Besar Esad) şimdi sıra sana geldi." Yazısıyla başladı. Bu dönemde, halk, uzun süredir iktidarda olan Esad rejiminin baskıcı yönetimine karşı daha fazla özgürlük ve demokratik reform talepleriyle sokaklara döküldü. Ancak rejim, protestoları şiddetle bastırarak, halkın taleplerini duymazdan geldi. Bu şiddetli baskılar, çatışmaların patlak vermesine zemin hazırladı ve hızla yayılmaya başladı.
Çatışmaların temel sorunları arasında, Esad rejiminin zayıflayan meşruiyeti, iç ve dış destekler arasındaki mücadeleler, etnik ve dini gruplar arasındaki gerilimler, ve şiddetli askeri çatışmalar yer almaktaydı. Rejime karşı başta Sünni Araplar olmak üzere, farklı etnik ve dini grupların başlattığı silahlı direniş, Suriye’yi giderek daha parçalanmış bir yapıya sürükledi. Aynı zamanda, Suriye’nin Kürt bölgeleri de çatışmaların odak noktalarından biri haline geldi. Özellikle Kuzey Suriye’deki Kürt gruplar, Esad rejimine karşı bağımsızlık talepleriyle ortaya çıkarken, diğer grupların da kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başlaması, çatışmanın daha karmaşık hale gelmesine neden oldu.
NUSAYRİ FIRKASI NASIL BAŞLADI ?
Öncelikle tarih kronolojisi bakımından nusayrilik, şia’nın aşırı (gulat) kollarından biri olan nusayrilik, HZ.Ali’yi -hâşâ – ilah kendisini peygamber kabul gören muhammed b.nusayr tarafından heretik mezhep haline geldi.
Bu inanca tabii olanlar gerek itikad ve gerekse amel ciheti ile son derece ayrışırlar. Sadece HZ. Ali'yi ilahlaştırmakla iktifa etmez, Ali - muhammed -selman üçlemesiyle aynen hristiyanlıktaki "Teslis" e (baba, oğul, Ve Ruhul kudüs,) yani cebraile benzer şekilde çok tanrıcı politeistirler.
İtikadi olarak biraz derine inersek , Ölen bir nusayri'nin ruhu, tekrar başka bir insana geçmek üzere göğe çıktığı hâlde Nusayri olmayanların ruhu yeryüzündeki kalır ve hayvana geçer.
Bu heretik mezhebin kadınların ruhlarının olmadığının inancına tabii olmuşlardır. onlara göre şeytanlar insanların günahlarından, kadınlar ise şeytanın günahlarından yaratılmıştır iddiasını ortaya atmışlardır. Kısacası bu heretik mezhebin günümüzde suriye’de etkisi çok büyük oldu.
Hangi Batıni inancın suriye'de kimlerin esir altında olduğunu Arap Aleviliğinin tesirinde kaldığını gördük.Yakın tarihe gidersek , Suriye'de çok küçük bir azınlık olmalarına rağmen Esad Ailesinin, Rejimi nasıl tesir altına alıp, bu inançla insanları katlettiğini izledik.
ARAP Milliyetçiliğinin yayıldığı bir ideoloji “SOSYALİST BAAS PARTİSİ" suriye'de etkisini göstermişti. besar esad'ın babası olan HAFIZ ESAD askeri bir ihtilalle iş başına geldikten sonra bütün idari kollara NUSAYRİLERİ yerleştirmişlerdi. 1982 yılında "ihvan-ı Müslimin " teşkilatının suriye koluna mensup olan Sunni Müslümanların küçük bir kıpırdanışlarını bahane ederek şuanda da harâbe halde olan HAMA şehri'ni tanklar ve bombalarla saldırarak 50 binden fazla insanı katletmiş bulunuyordu. BABA Esad'ın ölümünden sonra Suriye Devleti'nin başına geçen Beşar Esad babasından geri kalmadı.
Evet Suriye'de 1963'te darbeyle iktidara gelen Beşar Esad'ın babası Hafız Esad, 61 yıl sonra Baas diktatörlüğünü bitirmiş bulunmaktalar. 53 yıllık Esad rejimi yıkıldı. Müslüman’lar üzerindeki zulüm ve baskı Nusayri ARAP Aleviliğinin etkisinin olduğunun yadırganamaz şekilde olduğunu gördük.
Kaynakça : Tarihten Günümüze Tahrif hareketleri
Comentários