NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ''NATO sadece en başarılı ve güçlü ittifak değil, aynı zamanda tarihin en uzun ömürlü ittifakıdır."
‘’Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başkenti Washington’da 9-11 Temmuz tarihlerinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi’nde birçok sıcak gelişme yaşandı. 3 gün süren zirvede 32 üye ülkenin liderleri de yer aldı. ‘’
NATO geçtiğimiz günlerde 75.yılını kutladı. 32 Üye Ülkenin liderlerini bir araya getiren zirvede, NATO’nun geçmişten günümüze tarihi çeşitli gösteriler ile anlatıldı. Kutlamalar ile başlayan zirvede gündemin önemli başlıklarından biri de bölgesel meselelerdi.
Türkiye’yi temsilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da zirvede yerini aldı.
NATO Liderler Zirvesi’nin ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde açıklanan en önemli kararlardan biri, 2026’daki zirvenin Türkiye’de yapılmasına karar verilmesi oldu.
Kısaca NATO Zirvesinin ne olduğuna değinelim.
Hangi ülkeler NATO üyesi?
ABD, Almanya, Arnavutluk, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya, İzlanda, Kanada, Karadağ, Kuzey Makedonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Yunanistan.
NATO Zirvesi Nedir?
NATO zirvesi, NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarının, ittifakın etkinlikleri ile ilgili kararlar almak için periyodik olarak bir araya geldikleri zirve toplantısıdır.
NATO, 1949 yılında kuruldu. ABD, İngiltere, Kanada ve Fransa’nın da bulunduğu 12 ülke tarafından Sovyetler Birliği’ne karşı bir blok oluşturmak amacı ile kuruldu. Denge unsurunu üye ülkelerin güvenliği ve işbirliği noktasında birleştiren NATO, politik ve askeri bir ittifaktır. Kuruluş amacının temel ilkesi 5.madde’dir. Washington Antlaşması'nın 5. Maddesine göre üye ülkelerden birine karşı yapılan saldırılar tüm üyelere karşı yapılmış değerlendirilir. Bu durumda diğer üye ülkelerin savunma için yardım etmesi, yani teminat altına alınan savunma ilkesidir. 5.maddeye şimdiye kadar bir kere başvuruldu. 2001'de ABD'de gerçekleştirilen 11 Eylül saldırıları, Antlaşma'nın 5. maddesinin uygulanmasına neden oldu.
NATO Zirve toplantıları, ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanlarını bir araya getirmektedir. Zirve toplantıları müttefik ülkelerden birinin ev sahipliğinde düzenleniyor. NATO Genel Sekreteri zirveye başkanlık ediyor. Üye ülkeler ortak askeri tatbikatlar düzenliyor, ancak NATO’ya ait bir ordu bulunmamaktadır. NATO, çözülemeyen güvenlik sorunlarında toplu savunma maddesine dayanarak operasyon düzenleyebilecek askeri güce sahiptir. Çok uluslu krizlerin bazılarının yönetimi askeri güç ile sağlanabilir.
“NATO kararı” 32 üye ülkenin oy birliğiyle alınmaktadır. Bu kararlar, üye ülkelerin çeşitli alanlarda ki sorunlarına ilişkin istişareleri içermektedir.
NATO’nun politik amacı demokratik yollarla çözüm üretmek ve bu çözümleri uzun vadede güven oluşturmak için kullanmaktır. Çatışma zemininde uzaklaştırılmış, üye ülkelerin dış politikada sürdürülebilir işbirliği ve dayanışma içerisinde bulunmasını sağlamak amaçlardan biri diğeridir.
Zirvede Öne Çıkan Başlıklar Ne Oldu?
"Ukrayna'nın geleceği NATO'dadır"…
Gözler ilk olarak Rusya’nın Ukrayna’yla savaşına çevrildi. NATO, Ukrayna'ya gelecek yıl en az 40 milyar dolar fon sağlanmasına karar verildiğini açıkladı. Ukrayna’ya daha fazla destek verilecek. Aynı zamanda Çin ve bu savaşa destek veren diğer ülkelere bu desteği sonlandırmaları çağrısı yapıldı. Ukrayna'ya eğitim desteği sağlanması ve uzun dönemli bir güvenlik yardım paketi hazırlanması karara bağlandı. NATO-Ukrayna Müşterek Analiz Talim ve Eğitim Öğretim Merkezi kurulması kararlaştırıldı.Ukrayna'ya İttifak'a katılma daveti gönderileceği, bununla beraber kurulacak siyasi İttifakta NATO ve üye ülkeler ile bütünleşip, yeniden güçleneceği belirtildi. NATO'nun Kiev yönetimini "üyelik de dahil olmak üzere tam Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden geri dönülemez yolda desteklemeye devam edeceği" de belirtildi.
Rusya’nın, “uluslararası hukukun bariz bir ihlali” olarak Ukrayna'daki savaşın tek sorumlusu olarak kabul edildiği vurgulandı.
Bildirgede, “Teröristler ve terör örgütleri tarafından ortaya konan tehdit ve zorluklara kararlılıkla karşı koymaya devam edeceğiz”, denildi. Terörle mücadele konusunda daha etkili çözümler sunulacağı belirtildi.
Bildirgede, Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgeleri İttifak açısından stratejik öneme sahip olduğuna da vurgu yapılarak, NATO'nun bölgenin güvenliğine ve istikrarına güçlü bir şekilde bağlı olduğunun altı çizildi.
Türkiye savunma sanayisindeki harcamalarının yeniden gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 2'si düzeyine yükselmesi, NATO tarafından takdirle karşılandı. Türkiye, NATO'nun savunma sanayisi kapasitesinin geliştirilmesine yönelik destek planını yinelerken, yeni bir destek sözü de verdi.
Terör ile mücadele stratejilerini belirleyen belgenin güncellenmesi yapıldı. Buna göre, terör sorunu NATO'nun karşılaştığı ikinci büyük tehdit olarak kayıtlara geçti. Vilnuis Zirvesi'nde müttefiklerin birbirlerine yaptırım uygulamamaları gerektiği yönünde alınan karar, bu yıl Washington Zirvesi'nde yeniden teyit edildi.
NATO müttefiklerinin tamamen koruma kapsamına alınması taahhüdü yeniden kabul edildi.
2026 NATO Zirvesi Türkiye'de!
Türkiye, dış politikada bölgesel ve küresel stratejilerin dönüşümünü ve sürdürülebilirliğini öncül adımlar ile en etkili uygulayan ülkelerden biridir. Siyasal krizler, bölgesel ve küresel savaşlar, ülkelerin sınır ihlali, doğal afetler vb. olayların yaşanması ülkelerin toplumsal yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Türkiye bu kapsamda dış yardım politikasında diğer ülkelere öncülük edebilecek yardımlarda ve işbirliklerinde bulunmaktadır. Sosyal ve siyasal istikrarsızlık, temel insan haklarını tehdit edecek savaşların ortaya çıkmasına neden oldu. Son dönemlerde yaşanan savaşların sona ermesi için işbirliği ve çözüm ortaklığına Türkiye daima hazır bir konumda bulunmaktadır. NATO’nun en büyük iki ordusundan birine sahip olan Türkiye, artan nüfuzu ve büyüyen savunma sanayisi ile etkisini günden güne arttırmaktadır. Türkiye’nin güvenlik politikasında ki temel olgulardan biri de, komşu ülkelerle olan ilişkilerin “işbirliği” ve “ortaklık” dengesinde tutulmasıdır. Bölgesel ve uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi, barışçıl yöntemler ile Ülkeler arası refahın artırılmasında istikrarı daima sağlamaktadır. 2026 NATO Zirvesi’nin Türkiye sınırlarında gerçekleşmesinde NATO'nun, Türkiye’nin savunma ve güvenlik politikasından yararlanacağı gerçeğini daha yakından gösterecektir.
Türkiye; Doğu Akdeniz, Karadeniz, Körfez, Orta Doğu Orta Asya'nın istikrarı, çatışma bölgelerinde barışçıl çözümler; insan hakları ihlalinin engellenmesi ve seyrüsefer özgürlüğünün sağlanmasında önemli bir konuma sahiptir.
ABD Dışişleri Bakanlığı eski müsteşar yardımcısı Emekli Tuğgeneral Mark Kimmitt, Türk ordusunu şöyle anlattı;
“Türkiye'nin barışı koruma amaçlı, insani amaçlı bir operasyonda ordusunu kullanma konusundaki kayda değer yeteneğini gördüm. Türk ordusu şu tutumu sergiliyor; savaşabiliriz, barışı sağlayabiliriz, barışı koruyabiliriz veya Türk ordusunun bahsettiğiniz tüm operasyonlara kattığı güç olarak insani operasyonlar yürütebiliriz.’’
Bu bağlamda Avrupa'nın savunma kapasitesinde ki yetersizlik, NATO’nun kolektif güvenliğini sağlama konusunda etkisiz kalmaktadır. Türkiye gelişen savunma sanayisi ile ortak güvenlik anlayışında, NATO’ya en büyük ve en istikrarlı desteği verebilecek düzeydedir.
2026 NATO Zirvesinin en önemli başlıklarından biri; Türkiye’nin güvenliğini doğrudan ilgilendiren stratejik tüm hamleleri masaya geniş perspektifte yatırması ve uzun vadede çözüm ortaklığı kurması olacaktır.
Türkiye ile ABD, küresel ve bölgesel olarak etkili bir konuma sahip müttefik ve stratejik ortak iki ülkedir. Türkiye-ABD arasında aynı taraftan bakılmayan olaylarında zaman içerisindeki değişim ve dönüşümü Zirve toplantısında değerlendirmesi olası görünen konulardan biri olacaktır.
Comments