top of page
Yazarın fotoğrafıDr. Cihan Günyel

UKRAYNA'NIN KURSK HAREKATININ İKİ ÖNEMLİ DİPNOTU

Ukrayna’nın 6 Ağustos tarihinde Rusya’nın Kursk bölgesine başlattığı askerî harekât hem Rusya’yı hem başta ABD olmak üzere Ukrayna’nın Batılı müttefiklerini hazırlıksız yakalamış ve şaşırtmıştır.

2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı askerî harekât, Ukrayna’nın savunmasıyla günümüzde halen devam eden bir savaşa evrilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kıta Avrupası ilk kez bu ölçekte bir çatışmalı süreç yaşamıştır.


Ukrayna ve Rusya arasındaki yaşanan savaş üzerine önemli analizler ve değerlendirmeler elbette uzman isimler, akademisyenler tarafından halen yapılmakta ve savaşın ne zaman sona ereceği yahut nereye evrileceği, uluslararası sisteme olan etkisi, Avrupa güvenlik mimarisinin nasıl şekilleneceği üzerine tartışılmakta ve devam etmektedir. Yaşanan savaş BATI (NATO)-Rusya arasında uluslararası sistemi etkileyecek bir algının üzerinde şekillenirken, “Yeni Soğuk Savaş”, “Rusya’nın Yeniden Çevrelenmesi Politikası” temelinde düşman tanımlaması üzerine kurulan karşıt kimliklerin de meydana gelmesine neden olmuştur.


Düşman ve karşıt kimlikler üzerinden de okunması gereken Ukrayna-Rusya savaşı, Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesine saldırısı ile iki önemli tarihsel kökleri bulunan algıyı tetikleme ve ortaya çıkarma sürecine de neden olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrası Rusya, ilk kez topraklarına düşman güçlerinin girişini görmüştür. Ukrayna’nın Kursk harekatının amacı kapsamı ve hangi yöne evrileceği askeri sonuçlarının nasıl olacağı büyük bir tartışma götürecektir fakat burada iki önemli hadise ortaya çıkacaktır.


Birincisi şudur ki Rusya’nın güvenlik tehdidi algısında Batıdan gelen tehdit algısı,tarihsel deneyimleri bulunan bir yere sahiptir. Rusya’nın ardılları olan Çarlık Rusya’sızamanında Napolyon’unun 1812 yılında Rusya’ya askeri seferi ve Moskova’yı işgali ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler Almanya’sının 1941 yılında başlayan SSCB harekâtı ve Moskova kapılarına dayanması, Rus devlet aklında Batıdan gelen tehdit algısını oluşturmuştur. 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’yaaskerî harekât başlatmasının temelinde Ukrayna’nın NATO üyeliği olasılığının Rusya’nınBatıdan gelen tehdit algısını harekete geçirdiği aşikardır. Kursk bölgesinin Ukrayna askeri gücü tarafından işgali bu tehdit algısını iyice derinleştirecektir ki bu gelişmede Napolyon ve Hitlerin işgalleri gibi Rusya devlet güvenlik hafızasında yerini alacaktır. Ukrayna’nın Kursk harekâtı, Rusya’nın tehdit algısında yeni bir kırılmaya neden olacaktır. Şimdi ise Rusya’nın bu tehdit algısına vereceği yanıt önemli bir tartışmayı başlatacaktır. Ama burada önemli olan ileride bunun Batı-Rusya ilişkilerine ve uluslararası sisteme olası yansımalarının nasıl olacağıdır.


İkincisi de şudur; Kursk, 1943 yılının temmuz ayında başlayan, ağustos ayında sona eren Nazi Almanya’sı ve SSCB birlikleri arasında geçen dünyanın en büyük tank savaşının yaşandığı bölgedir. Bu savaşa Kursk Muharebesi denmektedir. Yaklaşık 4000 tank ve 6000 uçağın katıldığı bu muharebede SSCB birlikleri Nazi Almanya’sını yenmiştir. Kursk Muharebesi sonrası askerî açıdan büyük kayıplar yaşamaya başlayan Alman birlikleri geriye çekilmeye başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın kırılma anlarından biri olan Kursk Muharebesi sonrası SSCB birlikleri büyük bir zafer elde ederek Berlin’e doğru karşı taarruzageçmeye başlamış ve 1945 yılında SSCB birlikleri Doğudan Almanya’ya girmiştir. Kursk Muharebesi, İkinci Dünya Savaşı’nın kazanılmasında ve Rusya’nın askeri zaferleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu tarihsel olaydan hareket edecek olursak Ukrayna’nın Rusya’nın en önemli askeri zaferlerinden biri olan Kursk bölgesine askerî harekâtı manidar bir hal almıştır. Hitlerin hayallerinin tanklarıyla birlikte tarihe gömüldüğü yerde, Ukrayna’nın hedeflerinin nereye varacağı, akıbetinin aynı olup olmayacağı da başka bir merak konusu olmuştur. Ukrayna’nın olası Kursk zaferi Rusya’nın Batılı bir güce karşı tarihsel zafer elde ettiği yerde ilk kez belki de Batıya yenilgisi anlamına gelecektir. Bunun algısının Rusya’ya yansıması elbette ciddi boyutlarda olacaktır ve Rusya’nın yaklaşımı da aynı şekilde ciddi bir yanıt şeklinde olmasını muhtemel kılmaktadır.

Comments


bottom of page