top of page
Yazarın fotoğrafıFevzi Basara

UMUT ETMENİN YORGUNLUĞU; KURU OTLAR ÜSTÜNE

Ama bana öyle geliyor ki, dünyada güzel olan her şey daha insana ulaşamadan, insanın kendi ördüğü ağlara takılıp kalıyor. Kuru Otlar Üstüne (Nuri Bilge Ceylan, 2023)

Bugün en önemli Türk yönetmenlerden biri olan Nuri Bilge Ceylan’ın son filmini yani Kuru Otlar Üstüne’yi inceleyeceğiz ve yorumlayacağız. Bu inceleme ve yorumlama spoilersız bir şekilde yapılacaktır. Öncelikle filmin Nuri Bilge adına yakışır bir film olduğunu düşünüyorum ve kesinlikle yüksek beklentileri de karşıladığını düşünüyorum.


Öncelikle filmin konusunu ve birkaç detayı paylaşmam daha doğru olur.

‘’Samet, Doğu Anadolu'nun ücra bir beldesinde zorunlu hizmetini yapmakta olan ve İstanbul'a atanmayı ümit eden bir resim öğretmenidir. Öğrencisini taciz etmekle suçlanır. Samet, bu suçlamadan kendini temize çıkarmak için mücadele ederken, aynı zamanda köyün ve toplumunun katı kurallarıyla da başa çıkmak zorunda kalır. Filmin yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan yaptı, senaryosunu da Ebru Ceylan ve Akın Aksu ile birlikte yazdı. Film, 2023 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarıştı ve Merve Dizdar, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Kuru Otlar Üstüne, Nuri Bilge Ceylan'ın en iyi filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kuru Otlar Üstüne, güçlü karakterleri, uzun ve sakin sahneleri ile Doğu Anadolu'nun güzelliğini yansıtan görüntüleriyle dikkat çekiyor.’’

KARAKTERLER

Filmde, Samet karakterini canlandıran Deniz Celiloğlu tercihi doğru bir tercih olmuş. Deniz Celiloğlu’nu çok fazla seyretmedim. Denk geldiği filmler olmuştu. Benim bu seçimi doğru bulmamın nedeni ise tamamen; Nuri Bilge Ceylan. Oyuncu seçimi konusunda kesinlikle muazzam. Bence Nuri Bilge, cast ekibinin sunduğu onlarca isim arasından en doğrusunu seçiyor.


Filmde diğer parlayan oyuncu ise Nuray karakteriyle Merve Dizdar olmuş. Boğaziçi Film Festivali’nde gerçekleşen rezilliğe ortak olmasını unutabilirsek; evet “Cannes” ödülünü alması gururlandıracak bir gelişme. Her neyse politik konulardan uzaklaşırsak Merve Dizdar’ın da çok doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. Özellikle ‘solcu, alevi öğretmen’ profilini doğru yansıtmış. Dünya görüşü olarak tam zıttı Samet karakteriyle masada yaptıkları uzun diyaloglu tartışma sahneleri gerçekten muazzam işlenmiş ve Merve Dizdar da başarılı bir performans sergilemiş. Özellikle mimik oyunculuğu onu ön plana atıyor.

Ece Bağcı’nın canlandırdığı Sevim karakteri açıkçası benim pek içime sinmedi. O yaşta bir çocuğun o düşüncelere sahip olması ve türlü numaralar ve oyunlarla bir sürü olaya neden olması bana Nuri Bilge gerçekçiliğinin dışında bir olay gibi geldi.


Filmde Münir Can Cindoruk’un canlandırdığı Feyyaz karakterini de beğendiğimi ancak Feyyaz karakterinin kurduğu edebi cümleleri beğenmediğimi söyleyebilirim. Tabii ki kırsal alanda da insanlar iyi konuşabilir veya edebiyat, şiir, sinema tarzı işlerle ilgilenebilir. Ancak filmde izlediğimiz Feyyaz; avare, işsiz-güçsüz, herhangi bir eğitim görmemiş, annesiyle yaşayan bir karakter. Yani Feyyaz karakteri o cümleleri kurabilecek bir karakter değil.

Filmdeki diğer oyuncular da başarılı ancak benim ilgimi çeken karakterler bu karakterlerdi.


KULLANILAN YENİ TEKNİKLER VE YENİ TERCİHLER

Öncelikle; bu filmde neredeyse her NBC filminde olan görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki yok. Kuru Otlar Üstüne’de görüntü yönetmenliği koltuğunda Kürşat Üresin ve Cevahir Şahin var. Ben bu ikilinin performansını yer yer beğendiğimi yer yer ise beğenmediğimi söyleyebilirim. Ama yine de yeni tekniklerin denenmesi açısından bence yerinde bir tercih olmuş. Gökhan Tiryaki NBC filmlerinin yapıtaşı gibi ancak bu ikili de sırıtmamış.

Aklımda kalan diğer bir şey şu; filmde 4.duvar kırılıyor. Ben bir sinemasever olarak 4.duvarın kırılmasından nefret ediyorum. Ancak bu kırılma filmde çok önemli bir anda kullanılıyor. Bu açıdan baktığımızda kullanılmasına olumlu baksam da yine de çok içselleştirdiğim bir tercih olduğunu söyleyemem.


Filmde sahneler arasında sık sık fotoğraflar görüyoruz. Senaryoya göre bu fotoğraflar Samet karakterinin çektiği fotoğraflar. Bu fotoğraflar güzel, estetik duruyor olabilir. Ancak hiç böyle bir kullanım olmasa da olurmuş. Yani filmin gidişatına çok tesir etmediği için herhangi bir iyi ya da kötü yorum yapmayı doğru bulmuyorum.Zaten filme baktığımızda bir Nuri Bilge Ceylan filminden çok farklı bir film gibi geldi bana. Ve bu farklılık benim genel olarak hoşuma gitti. NBC’bin format olarak bu kadar farklı şeyler denemesi bence hoş olmuş. Ve insanların çok fazla şikayet ettiği kapalı anlatım bu filmde çok tercih edilmemiş. Bana kalırsa önceki filmlerinde de çok bir kapalılık yok. Kendinizi filme verdiğinizde, odaklandığınızda; hikayeyi, alt metinleri, metaforları gayet anlayabiliyorsunuz. Bu filmde ise neredeyse hiçbir kapalılık yok. Hikaye resmen akıp gidiyor.

Hatta bazı anlarda bizlerin, izleyicilerin kurması gerektiği cümleleri veya analizleri bizzat karakterler yapıyor. Hatta bir sahnede Nuri Bilge kendisine gönderme yapıyor. Ben o sahneyi çok tatlı buldum. Yani ona sürekli yöneltilen “hep dağ, taş, taşra, köy, kırsal’ hikayeleri çekiyorsun yargılarına güzel ve tatlı bir cevap vermiş.

Kamera teknikleri de NBC filmleri kapsamında alışılagelmişin dışındaydı. Bu genel olarak hoşuma gitti. Bence farklı teknikler denemesi son derece cesaret isteyen bir şey.

Sonuca baktığımızda ben filmi çok beğendim ve benim için Türkiye’de Yılın Filmi Kuru Otlar Üstüne oldu. Tabii ki spoilersız bir anlatım yaptığımız için filmle ilgili açık açık analizler ve önemli sahneleri yorumlama gibi şeyleri yapamadım. Ancak ilerleyen zamanlarda bu filmle ilgili detaylı bir film analizi yazmayı da düşünüyorum. Kullanılan mekan, oyuncular bende son derece olumlu etki yarattı. Bana kalırsa Bir Zamanlar Anadolu’da ile yarışabilecek kalitede bir film ortaya çıkarılmış. Bence gitmediyseniz kesin gidin. Ve sizler gittikten sonra da üzerine tekrar konuşalım :)

Comments


bottom of page