Dünyayı yöneten 5 aile sürekli rekabet ederek, güç dengesini değiştirecek alanlar yaratmaya çalışıyorlar. Bu alanlardan da yeni endüstriler doğmaya devam ediyor. Şimdi hemen geriye sarıyoruz; eğer baştaki ironiyi anladıysanız, yolumuza devam ediyoruz.
Politika ve ekonomi gibi rekabetçi güçler, kaçınılmaz olarak teknoloji arenasında da rekabet ediyorlar. Örneğin, yıllarca süren ABD vs. SSCB uzay yarışından bahsedebiliriz. Bu iki güç yarışırken, insanlara sınırsız evrenin kapılarını araladılar, ardından da tarih sahnesinden çekildiler. Şimdi, eğer günümüze gelecek olursak, günümüzdeki yarış yakışıklı kozmonotlar ve astronotlar arasında değil, hafif göbekli yazılımcı abilerimizin arasında geçiyor. Ne mi demek istiyorum? Biz öğrencilerin ödevlerini yapmak için kullandığı yapay zeka dil modelleri artık bu büyük güçlerin birbirleriyle mücadele ettiği yeni bir alanı temsil ediyor. Bu öyle bir arena ki, biz Ortadoğu, Kafkaslar, Pasifik gibi çatışma bölgelerine dikkatle göz kulak olurken, büyük güçler 2030'da 600 milyar dolarlık bir endüstri yarışına girişiyorlar. Sadece ülkeler değil, şirketler de sıkı bir rekabetin içindeler.
Biz her şeyin ChatGPT ile başladığını düşünsek de, aslında yanılıyoruz. Yapay zeka dil modelleri uzun bir süredir hayatımızda ve şirketler yıllardır ARGE çalışmaları yürütüyorlar. Ancak bu etkiyi bu kadar büyük bir ölçekte yaşamımıza sokma noktasında ChatGPT ile gerçekleşti. Ardından, şirketler birbiri ardına yatırım kararları alarak kendi modellerini piyasaya sürdüler. Rakamlara biraz yakından bakacak olursak, IBM 300 milyar dolar, Google 30 milyar dolar, Meta ise 22 milyar dolarlık yatırım planları açıkladılar. Ancak biz daha çok batılı şirketleri ve modelleri biliyoruz, çünkü medya bu konuda daha fazla yer verdi. Diğer bir boyut olarak, en fazla yapay zeka temelli startup'a sahip olan ülke Çin hakkında pek bir bilgimiz yok, ancak bu yazıda bu konunun üzerinde durmaya çalışacağız.
2017 yılında Çin'de yapılan bir çalışma, Çin'de 1.000'den fazla startup'ın yapay zeka teknolojileri üzerine çalıştığını gösterdi. Günümüzde bu rakamın 2.000'e yakın olduğu tahmin edilmektedir. Öne çıkan Çin yapay zeka startup'ları arasında SenseTime, Yitu Tech, CloudWalk, Megvii, Yuncong, DeepGlint, MiningLamp, Mawari, 4Paradigm gibi şirketler bulunuyor. Ayrıca Çin hükümeti, 2030 yılına kadar neredeyse çoğu ülkenin toplam gelirine eşit olan 150 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyor.
Peki, Çin sizce bu kadar yatırım yapıyor ama bu yatırımların sonucunu alıyor mu? Gelip bunu da inceleyelim. Çin'de şu anda yayınlanmış 130 dil modeli bulunmakta. Bu sayı ile Çinli teknoloji şirketleri, ABD'nin %50'lik payının ardından %40'lık pay ile öncü konumundalar. Ayrıca, yapay zeka konusunda ilk regülasyonları oluşturan Çin makamları bu alanda öncüdür. 130 dil modeli arasında gerçekten çok fazla önce çıkan model bulunuyor. Örneğin, FALCON180B modeli, içerdiği veri seti bakımından ChatGPT'den daha büyük. Bu model hala beta modunda ve halka ne zaman açılacağı belli değil, ancak Çin bu alanda sürekli çalışmalarını sürdürüyor. Rakiplerinin farkına varan şirketler, hem Çin'e yetişmek hem de engel olmak için sürekli bir araştırma peşindeler. Hatta İngiltere'de düzenlenen Yapay Zeka Kongresine Çinli şirketleri davet bile etmediler. Şirketler düzeyinde ise rekabet daha büyük boyutlarda hem birbirleriyle hem de Çin hükümeti tarafından desteklenen Çinli şirketlerle mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Umarım bu rekabet, biz kullanıcılar ve insan medeniyeti için gelişim yönünde olur ve POLLETTİKA ekibi olarak gelişmeleri izlemeye ve takip etmeye devam ederiz."
Commentaires